Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2961 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 5391 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Bakırköy 2. İş MahkemesiTARİHİ: 05/12/2008NUMARASI: 2004/630-2008/1076Davacı,davalı işveren nezdinde 4.11.1997-20.2.2004 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 04.11.1997-20.02.2004 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının davalılardan İ.K.’ye ait işyerinde 01.12.1999-31.03.31.03.2002 tarihleri arasında ve davalı K. Ayakkabı Tekstil Bilgisayar San. ve Tic.Ltd.Şti.’nde 02.06.2003-20.02.2004 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden,davacının 27.07.1998 tarihinde davalı 1005023 işyeri sicil numaralı İ.K.unvanlı işyerinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin 26.08.1998 tarihinde Kuruma verildiği, 27.07.1998-01.05.1999 tarihleri arasında aynı işyerinden bildiriminin yapıldığı,işyerinin 02.01.1997 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, K.Ayakkabı Tekstil Bilgisayar San. ve Tic.Ltd.Şti.’nin usulüne uyun olarak davaya dahil edilmediği,aleyhine karar verildiği halde karar başlığında taraf olarak gösterilmediği, şirketin Yasa kapsamında olup olmadığı araştırılmadığı gibi şirkete ait dönem bordrolarının da getirtilmediği, dinlenen tanıkların beyanlarının hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, K.Ayakkabı Tekstil Bilgisayar San. ve Tic.Ltd.Şti. davaya dahil edilmiş ise de uygulamadaki deyimiyle davaya dahil etme,birleştirme istemini de içeren yeni bir dava niteliğindedir. Ve bu niteliği ile de birleştirilen yeni davanın harca tabi olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, bu yönün mahkemece yerine getirilmesi gerekli bir işlem olduğu da söz götürmez.Bu nedenle, mahkemece, özellikle gerekli harcın alınması suretiyle yasal işlem tamamlandıktan sonra davaya devam edip sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde, yukarıda belirtilen işlemler tamamlanmadan K.Ayakkabı Tekstil Bilgisayar San. ve Tic.Ltd.Şti. hakkında hüküm kurulması ve aleyhinde hüküm kurulduğu halde karar başlığında taraf gösterilmemesi isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınarak, K. Ayakkabı Tekstil Bilgisayar San. ve Tic.Ltd.Şti.’ni yukarıda açıklandığı şekildi usulüne uygun olarak davaya dahil etmek, şirket işyerinin de kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığını araştırmak,dönem bordrolarını getirterek davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına, resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarını tesbit edip beyanlarına başvurmak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermektir. Kabule göre de davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde Kurum yararına avukatlık ücretine hükmolunmaması doğru görülmemiştir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.