Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2959 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 791 - Esas Yıl 2007





Mahkemesi: Eyüp 2.İş MahkemesiTarih: 30.11.2006No: 569-363Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahibi olan davacıların manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştirDosyadaki kayıt ve belgelerden, sigortalı işçi M. Ö.’ün 23.7.2004 tarihinde işverenin şirketler grubuna dahil B. İ.B. M. S. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne görevle gönderildiği ve yine işverenin Akhisar şantiyesindeki beton pompasının arızasının giderilmesi için görevli olarak anılan şirkete ait R. C. B.’ün kullandığı ...plakalı kamyon ile giderken meydana gelen trafik kazasında öldüğü anlaşılmaktadır.İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; İş Kanunun 77. maddesi ve İşçi Sağlığı ve İşgüvenliği Tüzüğünün öngördüğü önlemlerin işyerinde alınıp alınmadığının saptanması ile mümkündür.Bu yön ise, başka bir anlatımla,işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile, tesbit edileceği yönü tartışmasızdır. Oysa, mahkemece hakimlik mesleğinin gerektirdiği, genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konuda bilirkişiye gitmeden bilirkişi yerine geçerek sorunun çözümlendiği açık-seçiktir.Yapılacak iş, işci sağlığı işgüvenliği konularında uzman bilirkişilerden,İş Kanununun 77. maddesi ve Tüzük hükümleri göz önünde tutularak yöntemince rapor alınmak, alınan rapor, mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve buna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece,bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.