Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2942 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 6261 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Alaşehir İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/01/2008NUMARASI: 2007/36-2007/31Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık, İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açılan istihkak iddiasının reddi davasına ilişkindir.Dava konusu haciz borçluya takip ve ödeme emri tebliğ adresi olan Konak Mahallesi, Hükümet caddesi, No:23, Sarıgöl, adresinde ve borçlunun yüzüne karşı yapılmıştır. İİK’97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Haciz sırasında borçludan başka üçüncü kişinin de hazır olması mülkiyet karinesini değiştirmez. Bu karinenin aksinin 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekir. İcra memurunun İİK.’nun 97. maddesine göre işlem yapması gerekirken hatalı olarak İİK.’nun 99 maddesine göre işlem yaparak alacaklının dava açmak zorunda bırakılması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz. Yasaları doğru uygulamakla görevli icra hakimi icra memurunun hatalı işlemi ile bağlı değildir. Üçüncü kişinin haciz sırasında borçlunun ablasının eski eşi olduğunu ileri sürmüşse de üçüncü kişinin boşandığı eşinin kardeşi ile birlikte haciz adresini paylaşmasının gerçekliği yaşam deneyimine uygun değildir.Borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla vergi kaydını borcun doğumundan sonra 18.04.2004 tarihinde onaylatarak kayınbiraderi üzerine sağladığı, ancak aynı iş yerini birlikte kullanmaya devam ettiği görüldüğünden alacaklı yararına açılan davanın kabulü yerine mülkiyet belgesi niteliğinde olmayan ve borcun doğumundan sonra oluşturulan vergi kaydına dayanarak alacaklı lehine olan karinenin aksine davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı (alacaklıya) iadesine, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.