Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2883 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 20973 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 05/11/2008NUMARASI: 2008/110-2008/369Davacı, Kurum işleminin iptaliyle, 01.01.2007 tarihinden itibaren SSK'dan ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının miras bırakanı eşi R.K.’tan dolayı 2829 sayılı Yasanın 8.maddesine göre 2926 sayılı Tarım Bağ-Kur sigortasından 1.9.2002 tarihinde bağlanan ölüm aylığının iptali ile 12.12.2006 tarih ve 5561 sayılı Yasa ile değiştirilen 506 sayılı Yasanın 66/c maddesi uyarınca,hizmet birleştirilmesi yapılmaksızın 506 sayılı Yasa'ya tabi hizmetleri dolayısıyla ölüm aylığı almaya hak kazandığından 1.1.2007 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa hükümleri gereğince ölüm aylığı bağlanıp ödenmesi ve bu konudaki kurum işleminin iptali istemine ilişkindir Mahkemece istemin kabulü ile davacıya 1.1.2007 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa hükümleri gereğince ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile 01.01.2007 tarihinden sonra 1479 sayılı Yasa gereğince ödenen aylıkların 01.01.2007 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa gereğince bağlanacak ölüm aylığından mahsubuna karar verilmiştir.Davacının eşi R.K.’ın 7.8.2002 tarihinde öldüğü ölümünden önce 1.2.1972-31.10.1992 tarihleri arasında 1165 gün 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığı, 1.9.1997-7.8.2002 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalılığı bulunduğu murisin ölümü tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa'nın 66/c maddesi uyarınca “Toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malulluk ,yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselere aylık bağlanır” hükmü uyarınca 506 sayılı Yasa'dan tek başına ölüm aylığı için gün sayısının yeterli olmaması nedeniyle uyuşmazlık çıkmaksızın 2829 sayılı Yasanın 8.maddesi uyarınca hizmet birleştirilmesi yapılarak 1.9.2002 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1479 sayılı Yasa hükümleri gereğince ölüm aylığı bağlanmıştır.Ancak 15.12.2006 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5561 sayılı Yasanın 1.maddesi 506 sayılı Yasa'nın 66/c bendini “5 yıldan beri sigortalı bulunup sigortalılık süresinde en az 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmesi koşuluyla ölen sigortalının hak sahiplerine aylık bağlanır” şeklinde değiştirmiştir.Bu durumda 506 sayılı Yasa’nın 66/c maddesinde 5561 sayılı Yasa’nın 1. maddesiyle 15.12.2006 tarihinde yapılan değişiklikle 1800 gün prim ödeme koşulunu 900 güne düşüren düzenlemenin yeni yasanın yürürlük tarihinden sonra bağlanacak ölüm aylıklarına uygulanacağının daha açık bir anlatımla her yasanın yürürlük tarihinden sonraki ancak devam eden uyuşmazlıklarda, tamamlanmamış hukuki durumlara uygulanabileceği, tamamlanmış hukuki durumlara uygulanamayacağının kabulü gerekir. Davacıya ölüm aylığının bağlandığı 1.9.2002 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre aylık bağlanmış olup kurum işlemi yerindedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.