Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2862 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10081 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, iş kazasına uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile, 34.378,13 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/06/2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, karar vermiştir. İş Mahkemesi sıfatıyla karar veren Mahkeme, hüküm fıkrasında “kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyiz edilmek üzere” ibaresini kullanmış ise de, hüküm, İş Mahkemesinden verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8.maddesi hükmüne göre, İş Mahkemelerinden verilen nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir. Davalının temyizinin ise süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 11.06.2003 tarihinde davalı işverene ait işyerinde çalışırken iş kazası geçirdiği, SGK Tedavi Hizmetleri ve Maluliyet Dairesi Başkanlığının kararında % 14.3 oranında maluliyetinin olduğunun bildirildiği, Yüksek Sağlık Kurulu'nun 22.07.2008 tarihli kararıyla maluliyet oranının %14.3 olarak belirlendiği, davalı tarafın itirazı üzerine ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu 28.01.2009 tarihli kararıyla maluliyet oranının % 19 olarak belirlendiği, anlaşılmaktadır. Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( ...nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı) Somut olayda ise; zararlandırıcı olay SGK'ca iş kazası olarak kabul edilmiş, Tedavi Hizmetleri ve Maluliyet Daire Başkanlığı zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan işçide oluşan maluliyet oranını % 14.3 olarak, Yüksek Sağlık Kurulu tarafından % 14.3 olarak, davalı tarafın itirazı üzerine ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından % 19 olarak belirlenmiştir. Davacı tarafın Tedavi hizmetleri ve Maluliyet Daire Başkanlığınca ve Yüksek Sağlık Kurulunca % 14.3 olarak bildirilen maluliyet oranına itiraz etmemiş olmasına rağmen, davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak dikkate alınmadan sonuca gidilmiş olması isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş, davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturan % 14.3 maluliyet oranı üzerinden maddi tazminat hesabı yaptırmak ve manevi tazminat miktarını da yine bu oran üzerinden takdir etmektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.