MAHKEMESİ : İzmir 5. İş MahkemesiTARİHİ : 23/12/2008NUMARASI : 2003/72-2008/781Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminat ile işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu malül kalan davacının açtığı maddi ve manevi tazminat ile işçilik alacağı istemlerine ilişkindir. Bu dava mahkemece tek dosya üzerinden sonuçlandırılmıştır.HUMK.'nun 46. maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına, davanın her safhasında karar verilebilir. Yine aynı Yasa'nın 77. maddesinde mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içersinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir.İş kazası sonrasında istenen maddi tazminat davasında, olayın iş kazası olduğunun tesbiti, kusurun aidiyeti ve oranı işçinin net geliri, bakiye ömrü, işgörebilirlik çağı, varsa destek görenlerin gelirden alacakları pay oranları, Sosyal Sigortalır Kurumu tarafından bağlanan peşin sermaye değeri gibi tüm veriler hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra alınacak hesap raporu, manevi tazminat talebinde ise olayın oluş şekli, karşılıklı kusur oranları meydana gelen elem ve ızdırabın derecesi tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, özellikle 26.06.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının içeriği ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimi hak ve nesafet kuralları esas alınır.Sigortalılığa ilişkin işçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmaktadır. İşçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının türüne göre maddi ve manevi tazminat davasındaki kıstaslardan farklı kıstaslara dayanan ayrı bir hesap yapılması gerekir. Bu durumda, her iki dava için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar birbirinden tamamen farklıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 7.2.2007 gün ve 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı aynı nitelikteki bozma ilamında da belirtildiği üzere, "Davaya konu istemlerin yasal dayanaklarının ve buna bağlı olarak yapılacak inceleme ve araştırma yöntemlerinin farklılığı, temel ilişkinin kanıtlanmasında izlenecek usul, Sosyal Sigortalar Kurumunun bağlaması muhtemel gelirler yönünden peşin değerlerin belirlenebilmesi gibi bir takım farklı olgular nedeniyle, yargılamanın daha iyi ve süratli bir şekilde yürütülmesi için davaların ayrılmasında zorunluluk bulunmaktadır. "Mahkemece bu maddi ve hukuksal olguları gözetmeksizin, ayrı ayrı açılıp görülmeleri gereken birbirinden tamamen farklı araştırma yöntemlerine tabi iki davayı bir arada görüp sonuçlandırması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Yapılacak iş; H.U.M.K.'nun 46. maddesi uyarınca davaların ayrılmasına karar vermekten ibarettir.O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yerolmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.