Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2821 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 5874 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Karşıyaka İcra MahkemesiTARİHİ: 01/03/2006NUMARASI: 1391-136Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık 3.kişinin İcra İflas Kanun'un 96. ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.Dava konusu taşınır mallar 09.12.2004 tarihinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste haczedilmiştir. İcra İflas Kanun'nun 97/a. maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu karineni aksinin; davacı tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlaması gerekmektedir.Davacı şirket; haciz adresinde 01.09.2004 tarihinde faaliyete başladığını iddia etmiş ise de; 21.09.2004 tarihli vergi yoklama Fişinde; borçlu O. Dış Ticaret Limited Şirketinin bu adreste faaliyette olduğu belirtilmiş, ödeme emri de 18.11.2004 tarihinde borçlunun işçisine aynı adreste tebliğ edilmiştir. Bu olgular; davacı şirket ile borçlu şirket arasında danışıklı işyeri devri amaç güdüldüğünü göstermekte olup yapılan danışıklı islemlerin alacakların hakları etkilemeyeceği açıktır. Bir an için danışıklı işyeri devrinin sözkonusu olmadığı; borçlu ve davacının malı birlikte ellerinde bulundurdukları düşünülse dahi, davacının hacizli mallarla ilgili sunduğu faturaların; bir kısmının ticari defterinde kayıtlı olduğu tesbit edilmiş ise de; T.T.K.'nun 70. maddesindeki yevmiye defterinin kapanış tastikinin olmasının yasal şart olduğu; 69. maddesinde ise tacirlerin yasaya uygun tutulmayan defterlerinin lehlerine delil olamayacağı hükümleri karşısında; sunulan faturalar ve defterler; davalı lehine delil olarak değerlendirilmiştir. Kaldı ki davacı 3.kişi mal niteğilindeki hacizli malların; kendisine ait olduğu yolunda yeterli bir delilde ileri sürememiştir.Tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında; davacı 3.kişi şirketin alacaklı lehine olan mülkiyet karinesi aksini kesin güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığı sabit olmakla; davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırıdır. O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı(Alacaklı)ya iadesine, 27.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.