Davacı, Kurum işleminin iptaliyle, emekliliğe hak kazandığının tespitine, biriken aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava, davacının ortağı olduğu limited şirketin değişik işyerlerinden ara vermeksizin 22.11.2012 tarihine kadar 5510 sayılı Yasa'nın 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı olduğu halde 21.08.2009 tarihinden itibaren davalı Kurum tarafından 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalı kabul edilmesi işleminin iptali ile emekliliğine hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 11/01/2013 tarihli Müdürlüğü yazısından 18/08/2000-31/10/2001 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu 01/01/2008 tarihinde başlayan vergi mükellefiyetinin devam ettiği, Ticaret Sicil gazetesinin 26 kasım 2007 tarihli nüshasında davacının şirketinde ortaklığının bulunduğu, 7 aralık 2005 tarihli nüshasında davacının Şti'nde ortaklığının bulunduğu, vergi kaydına istinaden sigortalılığının başlatıldığı 01/12/2000 tarihinden sonraki 4/1-a kapsamındaki sigortalılıklarının ise değişik sicil sayılı iş yerlerinden 01/04/1998 tarihinde başlayıp 22/11/2012 tarihinde sona erdiği, 01/10/2008 tarihinden sonra işe giriş ve çıkışların yapıldığı iş yerlerinin davacının ortağı olduğu şirketlere ait iş yerleri olduğu anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın "sigortalılık hallerinin birleşmesi" başlıklı 53.maddesinde düzenlenmiştir. 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasa ile değişik 53.maddenin ikinci fıkrasına göre; "4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler”. Somut olayda, davacının 5510 sayılı Yasa'nın 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 3. alt bendi uyarınca limited şirket ortaklığından dolayı 5510 sayılı Yasa'nın 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalılık statüsü kazandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının aynı zamanda ortağı olduğu limited şirketin değişik işyerlerinden 5510 sayılı Yasa'nın 4/1-(a) bendi kapsamında hizmetinin bildirilmiş olması durumunda, sigortalılık halleri birleştiğinde hangi sigortalılığının geçerli kabul edileceği noktasında toplanmaktadır. 5510 sayılı Yasa'nın 53.maddesinin ikinci fıkrasında bu durum tereddüte yer vermeyecek açıklıkla düzenlenmiş; sigortalıların ortağı olduğu şirketlerden dolayı 5510 sayılı Yasa'nın 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı olamayacakları kabul edilmiştir. Hal böyleyken davalı Kurum işleminin yerinde olduğunun göz önünde bulundurulmamış olması hatalıdır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.