Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2730 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 5583 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi : İzmir 3. İş MahkemesiTarih : 29.03.2006No : 610-172 Davacı, davalı Kurum nezdinde 8869411 sicil numarasının kendisine ait olduğunu ve kurum kayıtlarının nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı 8869411 sigorta nosu ile işverenlerce Ş. , F. , S. Adları, B. B. ,B. soyadları ile SSK.'na bildirilen çalışmaların kendisine ait olduğunun tesbitini istemiştir.Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki belgelerden davacının H.-A. kızı 01.02.1968 V. Doğumlu, Ş..U. ili V. Ilçesi G. Mahallesi Cilt no 1, Hane no 256'da nüfusa kayıtlı R. B.olduğu çeşitli işyerlerinden Ş.B., Ş.B., Ş.B. , F.B. , R.B. Adlı kişilerin çalışmalarının bildirildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yalnızca 13.08.1976 tarihinde işveren T. Ve S. K. A.Ş. tarafından verilen işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda mahkemede alınan imza örnekleri ile karşılaştırma yapılarak sonuca gidildiği görülmektedir.Sigortalılığın zorunlu, kişiye bağlı ve özellikle devredilemez bir hak olduğu ve bu tür davaların özel bir duyarlılığı gerektirdiği gözetilerek sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için Sosyal Sigortalar Kurumundan ve işveren yanında bulunan şahsi dosyalar ile prim ve ücret bordroları ile davacının imza ve fotoğraflarını içeren işe giriş bildirgeleri getirtilerek davacının o tarihlerde Seçim Kurulu, Bankalar, Vergi Daireleri, Tapu Daireleri gibi resmi dairelerde imzasının bulunduğu belgeler getirtilerek imza ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı konusunda benzerlik incelenmesi yaptırılmalı, her işyeri için davacıyı yakından tanıması gereken işveren, müdür,şef, ustabaşı, çalışma arkadaşları gibi işyerleri kayıtlarında yer alan tanıklar dinlenmeli, nüfus kaydı ile bildirgelerdeki nüfus bilgileri karşılaştırılmalı bildirgelerdeki Ş.B. , Ş.B. , Ş.B. , F.B. adlı kişilerin gerçekte var olup olmadığı ilgili nüfus müdürlüğünden sorulmalı, bu şahısların varlığı halinde davaya katılımları sağlanmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.