Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2725 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 5568 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi : Elazığ İş MahkemesiTarih : 15.3.2006No : 325-75 Davacı günlüğü 2 ABD doları üzerinden yurt dışı hizmet borçlanması yapabileceğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının ve davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.2-Davacı 3201 sayılı Yasa gereğince borçlanma bedelini başvuru tarihi olan 16.12.2004 tarihinde yürürlükte olan Bakanlar Kurulu kararı gereğince günlüğü 2 $ üzerinden ödemesi gerektiğinin tesbiti ile aksi yöndeki Kurum işleminin iptalini istemiştir.Mahkemece yargılama sırasında borçlanma bedelinin Bakanlar Kurulu kararı ile günlük 3.5 ABD Doları olarak belirlendiği gerekçesiyle davacının günlük 3,5 ABD doları karşılığı borçlanabileceğinin tesbitine karar verilmiştir. 3201 sayılı Kanunun 4.maddesine göre Sosyal Güvenlik Kuruluşlarınca döviz ile değerlendirilecek sürelerin her bir günü için tahakkuk ettirilecek prim borcu, sigortalının ödemesinin Sosyal Sigortalar Kurumu veznesine gireceği tarihteki hesaplanan dolar kuru üzerinden olacaktır.Bu maddede dövizin cins ve miktarının Bakanlar Kurulunca değiştirilebileceği belirtilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının Kurum kayıtlarına 11.10.2004 tarihinde giren dilekçesi ile yurtdışında geçen 1.1.1974-31.12.1983 tarihleri arasındaki çalışmalarını borçlanmak istediği, davalı kurumca yurda kesin dönüş yaptıktan sonra iki yıl içinde müracaatta bulunmadığı için talebinin reddedilmesi üzerine dava açtığı ve Elazığ İş Mahkemesinin 2004-616 Esas nolu dosyasında görülen dava sonucunda iki yıl içinde müracaat koşulu aranmaksızın borçlanabileceğinin tesbitine karar verildiği, verilen kararın Dairemizce onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 sayılı Yasa’nın 3.maddesinde yurda kesin dönüş yapanların kesin dönüş tarihinden itibaren en geç 2 yıl içinde borçlanma talebinde bulunmaları şartını aranmakta idi. Anayasa Mahkemesinin 12.12.2002 gün ve 2000/36-2002/198 sayılı Kararı ile anılan maddenin birinci fıkrasında yer alan “... Yurda kesin dönüş yapanlar kesin dönüş ...” sözcükleri ile aynı maddede uygulama alanı kalmayan “... tarihinden itibaren” sözcükleri iptal edilmiştir. Bu iptal kararı, 25.4.2003 günü 25089 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 29.7.2003 tarihinde ise 4958 sayılı yasanın 56.maddesiyle yapılan değişiklik gereğince 3201 sayılı Yasa’nın 3.maddesinde başvuru için herhangi bir süre aranmamaktadır. Davacının borçlanma talebinde bulunduğu 11.10.2004 tarihinde 4958 sayılı Yasa'nın 56. maddesiyle yapılan değişiklik yürürlükte olup davacının borçlanma talebi davalı kurumun hatalı işlemi sonucu reddedildiğinden davacı başvuru tarihindeki ödenmesi gereken borçlanma bedelini ödemekle yükümlüdür. Ancak başvuru tarihi ile ödeme tarihi arasında borçlanma bedeli davacı uhdesinde kaldığından davacı borçlanma bedelini başvuru tarihi olan 11.10.2004 tarihi ile ödeme tarihi arasında tahakkuk edecek birikmiş faiziyle davalı kuruma ödemek durumundadır. Yapılacak iş; davacının dilekçesinin kurum kayıtlarına girdiği 11.10.2004 tarihinde borçlanma bedelinin günlüğünün kaç Amerikan Doları olduğuna ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı gözetilerek sonuca gitmektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.