MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( İş) MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı ... ile dahili davalı kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R A- SGK Başkanlığının temyizi bakımından yapılan incelemede: Dava kendisine ihbar olunan gerçek ve tüzel kişi, davada taraf sıfatını kazanamaz. Bir davada hüküm, davanın tarafları arasında kurulur. Bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı sadece davada taraf olan kişilere aittir. Kural olarak kendisine dava ihbar olunan davaya katılmadıkça (müdahil olmadıkça) mahkemece verilen kararı temyiz etme hakkı yoktur. Buna rağmen mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak davada taraf sıfatını almayan ihbar olunan kişi hakkında hüküm kurulmuşsa ihbar olunan gerçek yada tüzel kişi kararın ancak kendisiyle ilgili bölümünü temyiz isteminde bulunabilir. Somut olayda, SGK Başkanlığı dava kendisine ihbar olunan olup 08.04.2014 tarihli kararda aleyhine bir hüküm kurulmadığı da açıktır. Hal böyle olunca SGK Başkanlığının temyiz hakkı bulunmadığından temyiz itirazının reddi gerekmiştir. B- Davacı vekilinin temyizi bakımından yapılan incelemede: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenler ile davacının temyiz nedenlerine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine 2-Dava, 25.05.2008 tarihindeki iş kazasında yaralanarak %41,20 oranında sürekli işgöremezliğe maruz kalan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, 22.774,11TL maddi, 15.000,00TL manevi tazminatın davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan -kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları,tarafların sosyal ve ekonomik durumları,paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu,olayın ağırlığı,davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir. Bu açıklamalardan olarak somut olayda, tarafların kusur durumu,sosyal ekonomik halleri ile tüm dosya kapsamı gözetildiğinde davacı kazalı lehine hükmedilen 15.000,00TL miktarlı manevi tazminat azdır O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihbar SGK Başkanlığı'nın temyiz itirazının REDDİNE, davacı vekilinin temyiz itirazı yönünden ise yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.