Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 271 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 16589 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: Düzce 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 19/06/2007NUMARASI: 2006/700-2007/413Davacı, Eylül 2001 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 5458 sayılı Yasa'dan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının Eylül 2001 tarihinde yapılan ilk prim kesintisini takip eden aybaşından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 5458 sayılı Yasa'dan yararlanması gerektiğinin tespitine ilişkindir.Mahkemece istem davacının tarımsal faaliyeti sürekli olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır.Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir.Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Öte yandan gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve SSK’lı çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.Davacının teslim ettiği ürün bedelinden ilk prim kesintisinin Eylül 2001 tarihinde yapıldığı, 22.10.2001 tarihinde primin bankaya yatırıldığı, fındık satış kooperatifine 31.8.1988 tarihinden, pancar kooperatifine 22.3.2007 tarihinden itibaren ortaklığının devam ettiği, tarım Bağ-Kur sigortalılığının verilen bildirge üzerine 1.1.2004 tarihinde başlatıldığı, 2004 ve 2005 yılında prim ödediği, tapuda 2004 yılında alınan 12167m², 1995 yılında alınan 828,91m² arazisinin olduğu İlçe Tarım Müdürlüğünden 16 dekar fındık bahçesi için 2006 yılında D.G.D. (zirai kredi) kredisi aldığı, 1.2.2003-1.6.2003 tarihleri arasında 120 gün isteğe bağlı, 8.5.2006 tarihinden 2006 yılı 12. aya kadar 234 gün zorunlu 506 sayılı Yasa’ya sigortalı olduğu, bulunduğu, davalı kurumca mahkeme kararından sonra davacının 1.11.2001 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak sayıldığı görülmektedir. Bu tespitler karşısında davacının ilk prim kesintisini takip eden aybaşı olan 1.10.2001 tarihi ile dava tarihi olan 30.6.2006 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa'ya tabi isteğe bağlı ve zorunlu sigortalı olduğu süre dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü gerekir.Ne var ki; Davalı Kurumun davacıyı 1.11.2001 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı saydığı ibraz edilen 4.11.2008 tarihli Kurum bilgisayarından alınan çıktı belgesinden ve davacının 21.11.2008 varide tarihli dilekçesinden anlaşılmakla sonradan ortaya çıkan ve hükmün kesinleşmesini engelleyen bu durum karşısında mahkeme kararı yukarıda açıklanan nedenlerle ve bu belgenin değerlendirilmesi için bozulmalıdır. Yapılacak iş; davacının 1.10.2001 ile dava tarihi arasında 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğu süreler dışında tarım Bağ-Kur sigortalılık şartlarını taşıdığının kabulüyle 1.10.2001-1.11.2001 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 1.11.2001 ile dava tarihi arasındaki döneme ilişkin istem yönünden konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek ve davacının 5458 sayılı Yasa'dan yararlanması gerektiğinin tespiti istemi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar vermektir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.