Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2698 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26838 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, 01/05/2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava; davacının 01.05.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 26.06.1995 varide tarihli bildirge ile 23.06.1995 tarihi itibari ile 1479 sayılı Yasa kapsamında tescil edildiği, davacının 13.08.1986 tarihinden itibaren devam eden vergi kaydı nedeni ile davalı Kurum tarafından ilk olarak başlangıçtan itibaren sigortalı kabul edildiği, ancak 30.04.2012 tarihinde tahsis talebinde bulunan davacının tahsis talebinin davalı Kurum tarafından; 13.08.1986 tarihinde başlayan vergi kaydının zirai kabul edilmesi sonucu 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının 23.06.1995 – 30.06.2009 ve 22.09.2011 – 30.04.2012 tarihleri arasında kabul edilmesi ve 9000 günü bulunmaması gerekçeleri ile reddedildiği, davacının anılan vergi kaydından başka; 07.06.1999 – 31.12.2007, 12.06.2006 – 30.06.2009 tarihleri arasında ve 22.09.2011 tarihinden beri devam eden vergi kaydı, 23.06.1995 – 30.04.2010 tarihleri arasında ve 26.09.2011 tarihinden beri devam eden oda kaydı, 17.07.1995 tarihinden beri devam eden sicil kaydı bulunduğu, ayrıca davalı Kurum tarafından 01.03.1988 – 22.06.1995 ve 01.10.2010 – 21.09.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak kabul edildiği, davacının 10.05.2005 tarihli dilekçesi ile Tarım Bağ-Kur sigortalılığına ait hizmetlerinin ... sigortalılığına aktarılmasını talep ettiği, ancak davalı Kurum tarafından işlem yapılıp yapılmadığının belli olmadığı, yine davacının 29.02.2012 tarihli dilekçesi ile ... sigortalılığına yaptığı 01.07.2009 – 21.09.2011 tarihleri arasındaki prim ödemelerinin ... sigortalılığına aktarılmasını istediği, bu talep ile ilgili de işlem yapılıp yapılmadığının belli olmadığı, Dairemizin 30.09.2014 tarihli geri çevirme kararı ile; davalı Kurum'dan, davacının 23.06.1995 – 30.06.2009 tarihleri arasında ve 30.06.2009 tarihinden tahsis talep tarihi olan 30.04.2012 tarihine kadar 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı kabul edilmesi halinde, 2926 sayılı Yasa kapsamında ödemiş olduğu primler de 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığına aktarıldığında, tahsis talep tarihi itibari ile prim borcu bulunup bulunmadığının sorulmasının istenildiği, davalı Kurum tarafından verilen cevapta; davacının ... sigortalılığı prim ödemelerinin ... sigortalılığına aktarıldığının, buna göre 30.04.2012 tarihi itibari ile 236,48 TL prim aslı, 71,87 TL gecikme zammı olmak üzere 308,35 TL borcu olduğunun bildirildiği, yazıya ekli olarak gönderilen ekstrede davacının; 23.06.1995 – 30.04.2012 tarihleri arasında ... sigortalısı olarak kabul edilmesi halinde 16 yıl, 10 ay, 8 gün sigortalılığının göründüğü, davalı Kurum tarafından gönderilen yazının altına not olarak; ... prim ödemeleri aktarıldığında, 2.982 gün hizmet düşümü olduğunun, 30.04.2012 tarihi itibari ile ... sigortalılığında toplam 6.608 gün olduğunun, emeklilik şartlarının kısmi emekliliğe dönüştüğünün ve 58 yaş şartı gerektiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Her uyuşmazlığın, dayandığı işlem veya olayların meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasal kurallara göre çözümlenmesi gerekeceği ilkesinden hareketle yasal koşulların ayrı ayrı ele alınarak ...'luluk statüsünün ortaya konması gerekir. 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesinde zorunlu ... sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu ... sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu ... sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür. Somut olayda; her ne kadar davalı Kurum, davacının 13.08.1986 tarihinden beri devam eden vergi kaydının zirai olduğu gerekçesi ile davacının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığını, vergi kaydı bulunmayan 30.06.2009 – 22.09.2011 tarihleri arasında kabul etmemekte ise de; davacı 26.06.1995 varide tarihli işe giriş bildirgesi gereğince 1479 sayılı Yasa kapsamında tescil edilmiş olup bu tarihte 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesine göre zorunlu ... sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterlidir. Kurumun ilk kayıt ve tescil işlemini vergi kaydına dayalı olarak yapması sigortalının anılan tarihte sicil kaydına göre de tescil edilebileceğine dair yasal gerçekliği ortadan kaldırmayacağı için davacının oda ve sicil kaydının devamı süresince sigortalılık koşullarının da devam ettiği kabul edilmelidir ki davacının 17.07.1995 tarihinden beri devam eden sicil kaydı bulunmaktadır.Mahkemece yapılacak iş; davacı, 01.03.1988 – 22.06.1995 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında ve 23.06.1995 – 30.04.2012 tarihleri arasında da 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı kabul edildiğinde; her bir sigortalılık için ödediği primler dikkate alındığında, 1479 ve 2926 sayılı Yasalar kapsamında ayrı ayrı prim borcu bulunup bulunmadığını, sigortalılıklardan herhangi birinde fazla ödeme çıkar ise bu fazla ödeme, diğer sigortalılığa aktarıldığında yine prim borcu bulunup bulunmadığını tespit etmek ve böylece davacının yaşlılık aylığı koşullarını toplanan delillere göre değerlendirerek sonuca gitmekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.