Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2677 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13606 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava, davacının ölen babası nedeniyle aldığı ölüm aylığının Kurum tarafından ayrıldığı eşle birlikte yaşama gerekçesi ile kesildiğini belirterek bu aylığın yeniden bağlanması istemine ilişkindirMahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56'ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96'ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 27.09.2010 tarihli SGK kontrol memur raporunda, davacının adresindeki apartman yöneticisinin beyanından davacı ve eski eşin beraber yaşamadıkları anlaşılmakla, davacının ...'da iki kızının bulunduğu, birinin davacı adresindeki apartmanda yaşadığı, diğerinin ... semtinde yaşadığı, kanser olan davacının eski eşinin Sinop-...'ta ikamet ettiği, ...taki ev sahibinin talimatla ifadesine başvurulduğu, ancak hastalığı nedeniyle ...'ya tedavi amaçlı geldiği ve iki kızının evinde kaldığı anlaşılmaktadır.Somut olayda; davacının eski eşinin kanser tedavisi için ...'ya gelip kızarı yanında ikamet ettiği tanık beyanlarından da anlaşıldığından davanın kabulü yerine reddine karar vermek hatalı olmuştur. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.