Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2675 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 5416 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Afyonkarahisar Asliye hukuk (İş) MahkemesiTarih : 22.2.2006No : 137-16 Davacı 2003/357 takip dosyası ile hakkında çıkarılan ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı kat maliki olduğu apartman işyerinin prim borcuna ilişkin olarak gönderilen 2003/357 takip nolu ödeme emrine yöneticilik sıfatı olmadığı gerekçesi ile itiraz ederek iptalini istemiş, mahkeme ise davacının borç konusu olan dönemde apartmanda kat maliki olmadığından borçtan sorumlu olmayacağı gerekçesiyle istemin kabulüne karar vermiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. maddesinde kat maliklerinden herbirinin aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak, katılacakları, 35/1-f maddesinde apartman yöneticisinin ana gayrimenkulün tümünü ilgilendiren tebligatı kabulle görevli olduğu bildirilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davalı Kurumca davacıya U. Apartmanı Yöneticisi sıfatıyla apartmanın prim ve gecikme zammı borucuna ilişkin 20003-357 takip, 25237 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği yedi günlük yasal süre içinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacınında kat maliki olduğu U. Apartmanı işyerinde kapıcı olarak çalıştığını ileri sürürek hizmet tesbiti davası açan M.Ö.'ün isteminin mahkemece kabul edilerek Yargıtay'cada onanması sonucunda, tesbitine karar verilen 15.10.1976-25.10.1998 tarihleri arasındaki prim borcu ve ferileri için kurumun kat malikleri aleyhine icra takibine geçtiği, davacının apartmandaki kat mülkiyetini 3.8.2004 tarihinde iktisap ettiğinden önceki dönem borçtan sorumluluğun bulunmadığı gerekçesiyle davacı adına çıkartılan ödeme emrinin mahkeme tarafından iptal edildiği ancak kurumun, davacının birden fazla kat maliki olduğu ve borca konu 1976-1998 tarihleri arasında davacının kat mülkiyetinin bulunduğuna ilişkin itirazları dikkate alınmadığı gibi dosya içinde mevcut 3.3.1994 tarihli davacının 61918/201532 hissenin maliki olduğu 49000/ 201532 hissenin uhdesinde alakoyarak artı kalan 12918 hissesini Z.A. isimli şahsa sattığına ilişkin tapu senedininde gözardı edildiği ve 1976 yılından itibaren kat malikleri ve hisselerinin araştırılmadığı, öte yandan 506 sayılı Yasa'nın 82. maddesinde, sigortalıların çalıştığı işyeri devredilir veya intikal ederse, eski işyerinin kuruma olan sigorta primi ile gecikme zammı ve faiz borçlarından, aynı zamanda yeni işvereninde müteselsilen sorumlu olacağı, belirtilmesine karşılık bu hususunda nazara alınmadığı sonuç olarak eksik araştırma ve yetersiz inceleme ile sonuca gidildiği ortadadır. Yapılacak iş, U. Apartmanına ait karar defterinin getirtilerek tebliğ tarihinde davacının yönetici olup olmadığı, U. Apartmanına ait tedavüllü tapu kaydının getirtilerek davacının hangi tarihlerde hissedar olduğu, sahip olduğu hisseleri kimlerden devraldığı, devir aldığı kişilerin ödeme emrine konu prim ve gecikme zammından sorumlu olup olmadıkları tesbit edilerek tüm deliller birarada değerlendirilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.