Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2636 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 5284 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Trabzon İş MahkemesiTarih : 7.3.2006No : 24-55Davacı davalılardan işverene ait işyerinde 1.11.1988-30.6.2002 tarihleri arasında çalıştığının ve kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava 01.11.1988-30.06.2002 tarihleri arasında davalılara ait müteahitlik bürosu ve değişik inşaat işyerlerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece, istek tanık sözlerine ve yetersiz bilirkişi raporuna göre kısmen hüküm altına alınmış ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun görülmemiştir.Davalı işveren, 01.11.1988 tarihinden itibaren davacının çalışmalarını davalı Kuruma kısmi olarak bildirmiştir.Davalı kısmi çalışmaları doğrulayan davacının imzasını taşıyan ücret bordrosu ibraz edememiştir. Ancak,İfadeleri hükme dayanak alınan tanıklar, davacıyla birlikte çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler olmadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimseler de değildir. Bu bakımdan, tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu da söylenemez. Öte yandan tesbiti istenilen süreler çok öncelere ilişkin bulunduğundan tanıkların bu sürelerle ilgili bilgileri bu güne değin eksiksiz olarak hafızalarında korumaları da hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmez.Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu gözönünde tutularak soruşturmayı re’sen genişletmek, davaya konu değişik işyerlerinde tüm çekişmeli dönem ile ilgili olarak davacı ile birlikte çalışan ve işverenin SSK’ya verdiği dönem bordrolarında kayıtlı kişiler ile bordro tanıklarının bulunmaması halinde komşu veya benzer işi yapan işverenlerin kayıtlarına ve SSK dönem bordrolarına geçmiş kimseleri tesbit edilerek bu kişilerin bilgilerine başvurmak, dosya içerisindeki davacının hazır bulunduğu haciz tutanaklarını ve tebligat evrakını da değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.HGK 23.5.2001 gün 2001/409 E. 425 K, 25,6,2003 gün 2003/410 E: 425 K, 15.12.2003 gün, 2003/21-634 E: 572 K. sayılı kararlarıda bu yöndedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ile davalı C.Ç.'a iadesine, 26.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.