MAHKEMESİ: Konya 2. İş MahkemesiTARİHİ: 31/12/2007NUMARASI: 2007/573-2007/1592 Davacı, ilk kesinti tarihinden itibaren tescil tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 1994 yılında yapılan ilk kesinti tarihini takip eden aybaşından tescil tarihi olan 01.01.2004 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ilişkindir.Mahkemece davanın 22.05.2007 tarihinde yürürlüğe giren (7) nolu Tebliğin yayımından sonra açıldığı davacının herhangi müracaatının olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Dosya kapsamında davacının teslim ettiği ürün bedellerinden 1994, 1998 yıllarında tevkifat yoluyla prim kesintisi yapıldığı, ziraat odası kaydının 03.03.1998, pancar kooperatifi kaydının 15.04.2002 tarihinden itibaren devam ettiğinin bildirildiği, tapuda 1983 ve 1992 yıllarında alınmış 36400 m² ve 1516 m² arazilerinin olduğu, muhtarlık beyanından 15.08.1998 tarihinden beri tarımsal faaliyetinin olduğu tarım Bağ-Kur'a tescil için yaptığı 11.05.2007 tarihli müracaatı üzerine 01.01.2004 tarihi itibariyle tescil edilerek, prim kesintisine göre tescil isteminin ret edildiği, davacının temyiz dilekçesinde yargılama devam ederken Kuruma başvurduğu henüz cevap alamadığını bildirdiği görülmüştür.Tebliğ 22.05.2007 günlü Resmi Gazete'de yayımlanmış, dava bir gün sonra 23.05.2007 gününde açılmıştır.Böyle bir tebliğin çıkarılmış olması davalı Kurumca davacının talebi doğrultusunda işlem yapılacağı anlamına gelmediğinden, ayrıca davacının çıktıktan 1 gün sonra tebliğinden haberdar olması beklenemeyeceğinden mahkemece verilen hüküm isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş, davacının tarım Bağ-Kur'a tescili için müracaatının sonucunun beklenmesi, müracaatı yoksa , müracaatta bulunması için önel verilerek Kurumca yapılacak işlem sonucunun beklenmesi, davalı Kurumca tescilin davacının talebine uygun şekilde yapılması halinde "Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar vermek, aksi durumda ise tarafların ibraz ettiği tüm deliller birlikte değerlendirilerek uyuşmazlığın esası hakkında sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.