MAHKEMESİ : Bafra 1. Asliye Hukuk ( İş) MahkemesiTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2013/53-2013/118Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1990ocak-20/12/2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının 1990/Ocak ile 20.12.2006 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 1.1.1992 ile 24.10.1995 tarihleri arasında 21802 s.s. numaralı işyerinden, 25.10.1995 ile 31.12.1997 tarihleri arasında 11012087 s.s. numaralı işyerinden, 20.1.1998 ile 22.11.2001 tarihleri arasında 11017105 s.s. numaralı işyerinden, 23.11.2001 ile 30.11.2006 tarihleri arasında 1021109 s.s. numaralı işyerinde geçen bir kısım çalışmalarının davalı Kuruma bildirildiği, bu sigorta sicil numarası ile bildirim yapılan şirketlerin bir kısmının ortaklarının aynı kişiler oldukları anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Somut olayda, davacının talebi davacı adına hizmet bildirimi yapılan tüm işverenlerin hak alanını ilgilendirmekte olup, bunların davaya dahil edilmeden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca uyuşmazlık konusu dönemin tamamında davalı işyerinde çalışması bulunan tanıklar dinlenmemiş olup dinlenen tanık beyanları hüküm kurmaya elverişli değildir. Yapılacak iş, uyuşmazlık konusu dönemde davacı adına hizmet bildirimi yapan tüm işverenleri taraf haline getirip,( İ. Ö.,Y. B.) gösterecekleri delilleri toplamak, davalı işveren ile davacı adına hizmet bildiren işverenler arasında organik bağ olduğu sabit olduğundan, tespiti istenen dönemde çalışması bulunan bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile sürekli bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir. Kabule göre ise de; davacının talebi 1990/Ocak ile 2006 dönemler aralığında olmasına rağmen hükümde 1990/Ocak ile 2009 dönemlerinin yazılması talepten fazlaya karar verilemeyeceğinden dolayı usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum'un ve davalı işverenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan B.r Meşruat Nakliye Taahhüt San. Ve Tic. Ltd. Şti'ne iadesine 04/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.