MAHKEMESİ : Ordu İş MahkemesiTARİHİ : 30/04/2014NUMARASI : 2013/83-2014/268Davacı, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının 2009 yılında başladığından 4/b sigortalılığı ile çakışan günlerin düşülerek 4/a kapsamında sigortalılığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının 2009 yılında başladığının tespiti ile 4/b sigortalılığı ile çakışan günlerin düşülerek 4/a kapsamında sigortalı sayılmasının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının 01/03/2009-31/12/2009 tarihleri arasındaki Tarım Bağ-kur sigortalılığı ile 01/01/2010 ile 31/12/2012 tarihleri arasındaki dönemde çakışan Tarım Bağ-kur sigortalılığı dışında SSK ( 4/a ) sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı HMK 297 maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Diğer taraftan, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 15/02/2013 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, ancak 4/a kapsamındaki hizmetleriyle çakışması üzerine tescil tarihi itibariyle iptal edildiği, dolayısıyla tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak hizmetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı talebinde tarım Bağ-Kur sigortalılığının 2009 yılında başladığının tespiti ile, 4-a kapsamındaki sigortalılıkla çakışan sürelerin haricinde tarım Bağ-Kur sigortalılısı olduğunu amaçlamaktadır. Mahkemece, kararın gerekçe bölümünde, sigortalılık iradesinin 5510/4-a kapsamında olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak kararın hüküm bölümünde ise, tarım bağ-Kur sigortalılığı ile çakışan dönemlerin dışında 4-a sigortalılığına hükmedildiği görülmektedir. Ayrıca sigortalılığın başlangıç tarihide açıkça gösterilmemiştir. Dolayısıyla tüm bu hususlar hem kararın gerekçe ile hüküm bölümü arasında çelişki meydana getirmekte hem de hükmün infazında tereddüt yaratacak mahiyette olup, bozma nedenidir. Yapılacak iş, öncelikle davacıya talebi açıklattırılarak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde karar vermekten ibarettir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 01/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.