MAHKEMESİ : Adana 6. İş MahkemesiTARİHİ : 08/05/2014NUMARASI : 2012/965-2014/387Davacı, Tarım Bağ-Kur sigoratlısı olarak geçen sürelerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının ziraat odası kaydı ile prim kesintileri dikkate alınarak tarım Bağ-Kur sigortalılığının yeniden tespiti istemine ilişkindirMahkemece, kısmen kabulü ile davacının 01/10/1992-09/01/1997 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 14/06/1991-01/10/1992 tarihleri arası dönemin reddine karar verilmiştir.Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 01/10/1995-09/01/1997 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, teslim ettiği ürünlerden ilk defa Eylül/1995 tarihi olmak üzera takip eden 1996 ve 1997 yıllarında prim kesintisinin yapıldığı, 1992 yılında ziraat odası kaydının başladığı, tanık beyanlarında tarımla uğraştığının belirtildiği, 04/08/2000 tarihinde vergi, 10/01/1997 tarihinde şoförler odası, 02/01/2002 tarihinde esnaf sicil kayıtlarının, 10/01/1997 tarihinde esnaf Bağ-Kur sigortalılığının başladığı anlaşılmaktadır.Somut olayda, mahkemece verilen karar 1992-1995 arası dönem yönünden tevkifat bulunup bulunmadığı belirlenmeden, 1995-1997 arasıda tescilli olup hukuki yararı bulunmadığından hatalı olmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin sürekli olması gerekir. Sürekli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilir. Uyuşmazlık konusu olan 01/10/1992-01/10/1995 tarihleri arası dönemde, öncelikle bir prim kesintisi ve bu kesintiyi takip eden yine prim kesintisi veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığı araştırılmadan, öte yandan 01/10/1995-09/01/1997 tarihleri arası tescilli olup hukuki yararı bulunmadığı hususu dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.Yapılacak iş,1-) davacının 01/10/1995-09/01/1997 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilli olup hukuki yararı bulunmadığından bu dönem yönünden reddine,2-) 01/10/1992-01/10/1995 tarihleri arası döneme gelince, yukarıda belirtilen hususlara uygun ayrıntılı araştırma yapılarak bu dönemde öncelikle bir prim kesintisi ve bu kesintiyi takip eden yine prim kesintisi veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığını araştırmak eğer varsa şimdiki gibi davanın kabulüne, yoksa davanın reddine, karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.