Somut olayda davacının talebi doğrultusunda, Türk .... Bankası .... Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakıf Senedinin 30. maddesi uyarınca hazırlanan Gelir Kaynakları Yönetmeliğinin 9. maddesi ile Emekli Sandığı Vakıf Senedinin 74. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; davacının bankadan ayrıldığı tarih itibarı ile 74. maddede belirtilen koşulların oluşmadığı ve kabul edilen hizmetinin de 15 yılın üstünde olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, davacının kesenekleri geri almak istemediğine ilişkin bankayla ilişiğinin kesilmesinden itibaren bir yıl içerisinde, herhangi bir başvurusu yoktur. Bu nedenle davalı vakıf yönetimince keseneklerin iadesine ilişkin işlemde her hangi bir usulsüzlük söz konusu değildir. Ayrıca munzam vakıf senedinde keseneklerin iadesi yoluyla hizmetlerin ihyası müessesesi de olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekir. (Türk Ticaret Bankası Munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakıf Senedi m. 30) (Emekli Sandığı Vakıf Senedi m. 74)Davacı, davalı vakıfça iade edilen primlerin ödeme tarihinden itibaren yasal faizleriyle birlikte davalı vakfa iadesi koşuluyla emekli olduğu tarihten itibaren munzam sabit iyileştirme yardımı ve emekli aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı, 01.11.1974-10.02.1993 tarihleri arasında Türk Ticaret Bankasında çalıştığını, çalışma sırasında TTB Emekli Sandığı Vakfı ve TTB Munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına prim ödediğini 01.11.1995 tarihi itibariyle de TTB Emekli Sandığı Vakfından emekli aylığı almaya hak kazandığını vakıf senedinin 4. maddesi uyarınca emeklilik ve malullük aylığı alanların munzam sandığın tabi üyeleri olduğunu munzam vakıftan yapılan kesenek iadesinin usulsüzlüğünün tespiti ile 01.11.1995 tarihinden itibaren munzam vakıftan emekli aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiştir.Mahkemece vakıf yönetmeliğinin 5. maddesi ve kesenek iadesine ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç usui ve yasaya aykırı olmuştur.Şöyle ki; Davacı 01.11.1974-10.02.1993 tarihleri arasında davalı TTB'de çalışmış ve iş akdi feshedilerek 10.02.1993 tarihi itibariyle bankadan ayrılmıştır. Davacının vakıftaki hizmeti 18 yıl 3 ay 9 gündür. Davacı iş akdi fesh olunduktan sonra munzam vakıf keseneklerini herhangi bir ihtirazı kayıt koy-maksızın geri almıştır.Türk Ticaret Bankası munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakıf senedinin 30. maddesi uyarınca hazırlanan gelir kaynakları yönetmeliğinin 9. maddesi "munzam vakıfça emeklilik malullük ve sürekli iş göremezlik aylık veya gelir bağlanmasına veya toptan emeklilik malullük tazminatı ödenmesine hak kazanmadan ayrılan üyelerin kesenekleri geri verilir. Ancak Emekli Sandığı Vakıf senedinin 74. maddesinin hükümlerinden faydalanmaları halinde munzam vakıfça da aynı şekilde ve esaslar dairesinde faydalandırılır" hükmünü içermektedir. Keseneklerin geri verilmesine ilişkin 74. madde ise bu senet hükümlerine göre iş kazaları ve meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri veya malullük veya emeklilik aylığı bağlanmasını veya toptan ödemesini gerektiren haller haricinde her ne suretle olursa olsun bankadan ayrılanların sandıkta birikmiş kesenekleri %5 faiziyle geri verilir. Şu kadarki 15 yıl veya daha fazla olup da keseneklerini geri almak istemeyenlerin bankadan ayrıldıkları tarihten itibaren bir yıl içerisinde yazılı müracaat ve muvafakatleri halinde kesenekleri geri verilmez.Somut olayda davacının 10.02.1993 de bankadan ayrıldığı bu tarih itibari ile 74. madde koşulları da oluşmadığı ve kabul edilen hizmetinin de 15 yılın üstünde olduğu anlaşılmaktadır. Ancak davacının kesenekleri geri almak istemediğine ilişkin bankayla ilişiğinin kesilmesinden itibaren bir yıl içerisinde herhangi bir başvurusu yoktur. Bu sebeple davalı vakıf yönetimince keseneklerin iadesine ilişkin işlemde her hangi bir usulsüzlük söz konusu değildir. Öte yandan munzam vakıf senedinde keseneklerin iadesi yoluyla hizmetlerin ihyası müessesesi de olmadığından davanın reddi yerine kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlan kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 06.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.