Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25665 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16756 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Denizli 4. İş MahkemesiTARİHİ : 26/03/2014NUMARASI : 2012/424-2014/155Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının 01.06.2002-01.03.2005; 01.07.2005-30.10.2005; 01.01.2006-30.04.2006 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davalının sevk ve idaresinde, bütün mesaisini davalının emrine hasredecek şekilde çalışmadığı, davacının çalışmasının hizmet akdinin unsurlarını taşımadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Hizmet akdi Borçlar Kanunu'nun 313. maddesinde belirlendiği üzere iş sahibi ile işçi arasında yapılan belli veya belli olmayan bir süre için görülen iş karşılığı ücret ödenmesini gerektiren bir sözleşmedir. Hizmet akdi, ücret, bağımlılık ve zaman unsurlarını taşımalıdır. Sigortalılığın oluşumu yönünden gerekli olan zaman unsuru, iş görecek kişinin belli bir zaman dilimi içerisinde, hizmetini işverenin emrine hasretmesidir. Bu zaman dilimi günün tüm süresini kapsayabileceği gibi, günün veya haftanın belli saatlerine de hasredilebilir. Haftanın veya ayın belli gün ve saatlerinde dahi çalışma söz konusu olabilir. Sigortalı sayılabilme yönünden gerek ücretin kendisi, gerekse ödenme biçim ve yöntemi zorunlu bulunmamaktadır. Son olarak hizmet akdinin bağımlılık unsuru ise çalışanın, hizmetini belli bir zaman dilimi içerisinde, işverenin emrinde ve onun vereceği direktif doğrultusunda gerçekleştirmesidir. İşverence gösterilen işlerin, çalışan tarafından, işveren emir ve direktiflerine uygun olarak görülmesi gerekir. Bağımlılık, her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında, çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir çalışmadır.Somut olayda, davacının davalının arazisi içindeki taşınmazda ikamet ettiği ve arazinin, bahçenin bakımı işini yaptığı ortadadır. Buna rağmen hizmet akdinin unsurlarının oluşmadığından bahisle ve davacının çalışmasının niteliği, çalıştığını iddia ettiği arazinin büyüklüğü gibi hususlarda yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır.Yapılacak iş; davacının çalışmasının geçtiğini iddia ettiği arazinin sürekli çalışmayı gerektirir büyüklükte olup olmadığını, mevsimlik ya da part time çalışmayı gerektirip gerektirmediğini, işçi çalıştırılacak büyüklükte bir arazi olup olmadığını, getirdiği geliri de araştırıp göz önünde bulundurarak, bölge ve mevsim koşulları da dikkate alınmak sureti ile ziraat mühendisi bilirkişi ile birlikte keşif yapılarak, yerinde tanık dinlenilerek ve özellikle davacıdan önce davalının arazisinde çalıştığı beyan edilen Hayri Vekil'in beyanı alınarak tespit etmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 01.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.