MAHKEMESİ : Ankara 8. İş MahkemesiTARİHİ : 08/04/2014NUMARASI : 2013/350-2014/653Davacı, yurt dışında çalışmaya başladığı 13/09/1971 tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıç tarihi olduğunun kabul edilmesi ile yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının yurt dışında sigortalı çalışmaya başladığı 21/03/1974 tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti ile 01/10/2012 tarihi itibari ile aylık bağlanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 21.03.1956 doğumlu davacının yurt dışında geçen hizmetlerini 3201 sayılı Yasa gereğince borçlanma talebi ile 23.07.2012 tarihinde kuruma başvurduğu,Kurumca , borçlanma talebi kabul edilerek 21.03.1971 ile 30.10.2010 arası günlük 10,03 borçlanma miktarı üzerinden 13180 gün karşılığı 132.195,40 TL borç tahakkuk cetveli düzenlendiği,davacının 3600 gün karşılığı 36.110,00 TL borçlanma bedelini 07.08.2012 tarihinde ödediği, Türkiye'de herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi çalışmasının olmadığı, dosyada yaşlılık aylığı tahsis talebine rastlanılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının yurt dışında çalışmaya başladığı tarihin Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi yerinde ise de, yaşlılık aylığına ilişkin kararda hata yapıldığı görülmektedir. Somut olayda, davacının borçlanma talep tarihi 23.07.2012 olup, bu tarihten önce Türkiye'de 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a bendi kapsamında sigortalılığı bulunmadığından 3201 sayılı Kanun'un 5.maddesinin 4.fıkrasına göre yurt dışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Kanun'un 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağına ilişkin Kurum işlemi doğru olup, yaşlılık aylığı şartlarının 1479 sayılı Yasa'nın 35 ve geçici 10 maddeleri gereğince değerlendirilmesi gerekecektir.Yasal mevzuat uyarınca, davacının kısmi-tam yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için tahsis talebinde bulunması, 15-25 (5400 gün-9000 gün) tam yıl prim ödemesi gerekmektedir. Somut olayda, davacının 5400 gün prim ödemesi bulunmadığından yaşlılık aylığı için gerekli prim ödeme gün koşuluna sahip olmadığı görülmektedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın kısmen kabulü yerine, prim ödeme gün sayısını yerine getirmeyen davacının 1479 sayılı Yasanın geçici 10. maddesi uyarınca 14.02.2013 tarihini takip eden ay başından itibaren aylık bağlanması gerektiği şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.