Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2563 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 10313 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Adana 3. İş MahkemesiTARİHİ: 29/04/2009NUMARASI: 2006/64-2009/210Davacı, hizmet sürelerinin geçerli olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanmasına, aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının eşi adına işlem gören inşaat iş yerinden aralıklarla 16.8.1994-31.2.2002 tarihleri arasındaki hizmet bildiriminin iptali ile 1.7.2002—24.6.2007 tarihleri arasında ödenen yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile tahsiline ilişkin davalı Kurum işleminin iptali, hizmet sürelerinin geçerli olduğunun ve yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, istek tanık sözlerine dayanılarak hüküm altına alınmıştır.Davacının, davalı eşi müteahhit H. Ç.e ait Kurumun ... sicil sayılı dosyasında işlem gören H.Köyü İlköğretim Okulu inşattı iş yerinde bu okul inşaatın??n 16.8.1994-24.11.1994 tarihleri arasında ikmal edilip bitirilmesine rağmen 16.8.1994-24.11.1994,25.11.1994-19.10.1995,20.10.1995-7.9.2001,8.9.2001-31.3.2002 tarihleri arasında sigortalı olarak gösterilmeye devam edilerek 1980-1993 yılları arası 1490 gün,1994-31.3.2002 devresindeki 2186 gün olmak üzere toplam 3676 gün hizmeti üzerinden 1.6.2002 tahsis talep tarihini takip eden 1.7.2002 tarihinden itibaren yaş ve hizmet süresi koşulları gerçekleştiğinden yaşlılık aylığı bağlandığı, Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığının 10.6.2003 tarihli raporunda okul inşaatının 24.11.1994 yılında bitirilip kesin kabulunun 31.10.1996 tarihinde yapılmasına rağmen davalı iş verenin kızı B.Ç.adına 20.9.2000 tarihli ve H.K. adlı şahıs adına 1.2.2002 tarihli işe giriş bildirgelerinin düzenlenerek Kuruma verilmesi ve inşaat iş yerinde kadın çalışan olarak davacının gösterilmesi üzerine oluşan şüphe dolayısıyla yapılan tesbitte çalışmaların gerçek olmadığı sonucuna varılarak davacı adına bu iş yerinden yapılan bildirimlerin ve bağlanan aylığın iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.Davacı, kurum işlemine konu olan H.Köyü Okulu inşaatı iş yerinde 16.8.1994-24.11.1994 tarihleri arasında çalıştığını 16.8.1994 tarihinden itibaren ise iş verenin başka iş yerlerinde çalışmasına rağmen bildirimin sehven bu iş yerinden yapıldığını belirterek bildirilen sürelerin fiili ve gerçek olduğunu ileri sürmektedir.Bu tür hizmet tesbitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icabettiği, Yargıtayın ve giderek Dairemizin yerleşmiş ictihadı gereğidir. Yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/8. maddesi olan bu tür davalarda, öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren, tarafından verilip verilmediği, ya da çalıştıklarının kurumca tesbit edilip edilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu yasal koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilirse de çalışmasının konusu, sürekli kesintili mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre isticvap olunmalı, işyerinin kapsam ve durumu araştırılmalıdır.Somut olayda ; Davacı tanığı olan ve inşaat 1994 yılında tamamlanmasına rağmen davalı iş yerinden bildirimi 2000 tarihinde yapılan davacının kızı B.Ç.annesinin babasına ait okul inşaatında 1994 yılında işcilerin yemek ve çay servisi yaparak çalıştığını 1994-1995 yıllarında ise büro iş yerinde aşcı olarak ,1995-2001 yılları arasında da İmamoğlu İlçesi Sağlık Ocağı İnşaat işyerinde aşcı olarak çalıştığını 2001-2002 yılları arasında da büro işyerinde çalıştığını söylerken ,davacı tanığı A.K.ise 1989-2000 yılları arasında davalı işveren ile ortak olduğunu, davacının şirketin ofisinde yemek ve çay yaptığını bazen hafta sonları inşaata yemek yaptığını söyleyerek davacının ağırlıklı çalışmasının büroda geçtiğini inşaata çalışmadığını belirtmiş, tanık S.C. da davacının sadece büroda çalıştığını iddia etmiştir.Tanık,B.Ç.davacının 1995-2001 tarihleri arasında İmamoğlu ilçesineki Sağlık Ocağı işyerinde çalıştığını iddia ederken diğer tanıklar davacının Adana merkez de yer alan büro iş yerinde kesintisiz çalıştığını ifade etmektedirler .Tanık ifadeleri arasındaki çelişki bulunduğu açıktır.Bu durumda tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmakta ve ifadeler arasında çelişki bulunmakta olup davacının çalışmasının gerçek ve fiili olduğu hususu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde kanıtlanamadığından mahkemece davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.