Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2515 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8642 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitiyle, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davacının 15.08.2000-22.10.2008 tarihleri arasında davalı işverenlere ait iş yerinde geçen ve Kuruma eksik bildirilen dönemler için sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya ait sigortalı hizmet cetvelinde davacının davalı işyerine 02.04.2002 tarihinde girişi, 30.03.2004 tarihinde çıkışı, 2002’de 244 gün; 2003’te 222 gün hizmetinin göründüğü, 03.08.2004’te girişi ; 2004 yılında 187 gün, 2005’te 320 gün çalışması olduğu göründüğü; dava konusu olan dönemde ve tüm dönemi kapsayan bordroların mevcut olmadığı, dinlenen tanıkların yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen tanık niteliğinde olmadığı, buna göre mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın varlığının yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir şekilde belirlenmediği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, Sosyal Güvenlik Kurumundan ihtilaflı döneme ilişkin tüm dönem bordrolarını getirmek ve bu bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanları alınmak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya konulduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.