Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2510 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 11671 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Karacabey Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 06/12/2006NUMARASI: 2004/393-2006/979Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün fer'i müdahil vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.HUMK'nun 49. maddesi gereğince; "iki taraftan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü şahsa rücu hakkı olduğu mülahazasında bulunursa, makamına kaim olarak davayı takip veya davada 3. şahıs sıfatı ile kendisine iltihak etmesi lüzumunu o şahsa ihbar edebilir." Kendisine dava ihbar edilen üçüncü kişi, davaya müdahale etmez veya ( fer'i müdahil sıfatıyla katılırsa ) onun hakkında hüküm kurulamaz. Kaldı ki; açılmış bir davaya, teşmil yoluyla üçüncü bir kişinin taraf sıfatıyla dahil edilmesi mümkün olmadığı gibi, HUMK’nun 83 ve sonraki maddelerinde açıklanan hükümlere göre ıslahen hasım değiştirilmesi ve üçüncü bir kimsenin davalı konumuna konulması da mümkün değildir. Bu nedenle dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen ve davada taraf sıfatı olmayan dahili davalı hakkında bu davada esas hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı fer’i müdahilin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde fer'i müdalile iadesine, 21.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.