Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2484 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4311 - Esas Yıl 2009





Davacı, 506 sayılı Yasa'nın 92/11 maddesine göre gelir ve aylıkların birleşmesi nedeniyle bağlanan aylık veya gelirlerden yüksek olanının tamamı, eksik olanın ise yarısının ödenmesi gerektiğinin tespitiyle, Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi O……. B…….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Dava, davacının oğlunun iş kazası sonucu ölümünden dolayı 21.08.2003 tarihinde ölüm geliri 01.09.2003 tarihinde de ölüm aylığı bağlandığı, aynı dosyadan birden fazla gelir yada aylık bağlanamayacağı gerekçesiyle bağlanan ölüm aylığının Kurumca iptali sonucu yersiz ödenenlerin istirdadına yönelik Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece ölüm aylığının iptali ile yersiz ödenen 21.11.2003-25.08.2007 tarihleri arasında 1.7912.88 TL'nin davacının aylıklarından kesilmesine ilişkin Kurum işlemin iptali ile 506 sayılı Kanun'un 92. maddesi uyarınca ölüm geliri ile ölüm aylığının tek dosyada birleştirilerek bu aylık ve gelirlerden yüksek olanının tümü, eksik olanın da yarısının bağlanması gerektiğinin tespitine fazla talebin reddine karar verilmiş ise de bu karar usul ve kanuna uygun bulunmamıştır. Yapılan incelemede davacıya iş kazası sonucu 21.08.2003 tarihinde ölen sigortalı oğlundan dolayı 21.08.2003 tarihinden ölüm geliri, 01.09.2003 tarihinde de davalı Kurumca ölüm aylığı bağlandığı, 05.09.2003 tarihli ölüm aylığı istemli taahhütnamede davacının ölüm gelirinden bahsetmediği, 11.05.2004 tarihli dilekçe ile ölüm geliri bağlanmasını istediği, davalı kurumca 506 sayılı Kanun'un 92. Maddesinin uygulanmasında hataya düşerek hak sahibine hem ölüm geliri hem de ölüm aylığı bağladığı anlaşılmıştır. 506 sayılı Kanun'un 92. maddesinin uygulanmasında hem ölüm sigortasından hem iş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse iş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tüm, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasından bağlanan aylığın da yarısı verilir. Kurum 92. maddesinin uygulanmasında hangi sigorta kolundan yüksek, hangisinden yarı nisbetinde aylık veya gelir bağlanması konusunda hataya düşerek ilgililere fazla ödeme yapmış olabilir. 506 sayılı Yasa'nın 121. maddesinde yanlış ve yersiz ödendiği anlaşılan her türlü gelir, aylık ve sigorta yardımlarının 84. Maddesinin son fıkrası saklı kalmak ilgililerin sonraki her çeşit istihkaklarından kesilmek suretiyle geri alınacağı, 5510 sayılı Yasa'nın 96. Maddesinde ise yersiz ödemelerin ne şekilde geri alınacağı düzenlenmiştir. Yapılacak iş; bu yersiz ödemenin sigortalının kasıtlı veya kusurlu davranışlarından mı yoksa kurumun hatalı işlemlerinden mi kaynaklanarak yapıldığını belirleyerek 5510 sayılı Yasa'nın 96. maddesindeki düzenleme gereğince davacının iade ile yükümlü olduğu miktarı bilirkişiye hesaplattırarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. Mahkemece ölüm aylığı ile ölüm gelirinin 506 sayılı Kanun'un 92. maddesi nazara alınarak tek dosyada birleştirilmesi kararı yerinde ise de fark ödemelerden davacının da sorumlu olduğu, Kurum işleminin kısmen doğru olduğu gözetilmeksizin olayda uygulanma olanağı bulunmayan BK.'nun 63. maddesi gereğince yapılan yersiz ödemelerin geri istenemeyeceğine ilişkin görüş bildiren bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.