Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2467 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 16055 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Çan Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/07/2006NUMARASI: 147-236Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacının 14.5.2002 tarihinde iş kazası geçirdiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık kusurun aidiyeti ve oranının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.Mahkemece Çan Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/18 Esas sayılı dosyasında bulunan 1.12.2003 tarihli kusur raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ve söz konusu raporda işletme müdürü ve şirket ortağı A.K. 1/8, İşletme mühendisi S.Ş. 2/8, vardiya Amiri R. A. 1/8, fenni nezaretçi S.Y.2/8, davacı A.K. Kurmalı'da, 2/8 oranında kusurlu bulunmuştur. Borçlar Kanununun 53. maddesi gereğince hukuk hakimi ceza mahkemesinde sabit olan maddi olgularla bağlı isede kusur oranı ile bağlı değildir. Ceza davasında davalı işveren K. L. Sanayi Ltd. Şti. taraf olmayıp yönetici ve çalışanları taraftır. Davalı işveren kusur oranına itiraz etmiş olmakla İş Kanunun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutularak ve özellikle işyerinin niteliğine göre işyerinde uygulanması gereken İşyeri Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin iş yerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu hangi önlemleri aldığı hangi önlemleri almadığı alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir şekilde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir koşulu ve olmamak samaya yer vermeyecek biçimde belirlenerek dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı işverenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.