MAHKEMESİ: Şanlıurfa 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/11/2008NUMARASI: 2008/204-2008/400Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık 3. kişinin İcra İflas Kanun’nun 96. ve devamı maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.Mahkemece haczedilen menkullerin üçüncü kişi olan davacının yedinde bulunduğunun tespiti ile davalı alacaklıya İİK'nun 99. maddesine göre 7 günlük süre içersinde istihkak davası açacağı ihtarat yapılmasına karar verilmiştir.Haciz, borçlu şirketin yokluğunda davacı şirket adına vergi kaydı bulunan iş yerinde İİK 96 ve 97. maddelerine göre yapılmıştır. Haczin İİK 99. maddesi ya da İİK 96 ve 97. maddelerine göre yapılmış olması mülkiyet karinesi ve ısbat külfeti bakımından önemlidir. İİK 99. maddesine göre yapılan hacizlerde dava açma zorunluluğu ve ısbat yükü alacaklıya ait olduğu halde İİK 96 ve 97. maddelerine göre yapılan hacizlerde dava açma zorunluluğu ve isbat yükü üçüncü kişiye aittir. İcra Memurunun haciz işlemini İİK 96 , 97 maddelerine veya İİK 99 uncu maddesine göre yapması üçüncü kişinin istihkak davası açmasına ve açılan dava sonucunda istihkak iddiasının kesin olarak sonuca bağlanmasına engel bir durum değildir,Somut olayda; İcra Memurunun haciz işlemini İİK 96 , 97 maddelerine göre yapılmış olması ve üçüncü kişi tarafından açılan bir istihkak davası bulunduğundan, mahkemece tüm dellir birlikte değerlendirilerek menkullerin mülkiyetinin kime ait olduğu tespit edilerek istihkak iddiasının kabulü veya reddine ilişkin bir karar verilmesi gerekirken haczedilen menkullerin üçüncü kişinin yedinde bulunduğunun tespiti ile alacaklıya İİK 99. maddesine göre 7 gün içinda dava açması yönünde ihtarat yapılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 08.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.