Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2446 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 21109 - Esas Yıl 2007





Mahkemesi : Rize 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarih : 5.7.2007No : 255-391Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 10.143.91 YTL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacı vekilincede duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.2.2008 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Av.A.E.geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, 15.06.1996 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu %16,20 oranında meslekte kazanma gücünü kaybeden sigortalının uğramış olduğu, maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.Mahkemece SSK Başkanlığının açtığı rücuen tazminata ilişkin kesinleşen dosyada belirlenen tavan zarardan, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan verilere göre hesaplanarak bildirilen peşin sermaye değeri indirilmek suretiyle davacının maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmişse de, maddi tazminatın belirlenmesinde hataya düşüldüğü anlaşılmaktadır.Davacının maddi tazminata yönelik istemi nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararların giderilmesine yöneliktir.Bu nedenle mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için Sosyal Sigortalar kurumu tarafından sigortalıya bağlanan gelirin Peşin Sermaye Değerinin; belirlenen zarardan indirilmesinde yasal zorunluluk olduğu açıktır.Bu bakımdan öncelikle, sigortalının işverenden isteyebileceği tazminatın asgari ücretteki artışlarda gözönünde tutularak yeniden saptanması gerektiği hukuksal gerçeği ortadadır. Bundan başka, 2005/819Esas sayılı dosya, kurumun rücu alacağına yönelik olup, anılan dosyada, sigortalı işçi taraf olmadığından sigortalı için belirlenen tazminatı işveren kesin hüküm çevresinde ödemediğinden, söz konusu dosyada verilen kararın ve alınan bilirkişi raporlarının bu davada Kurumun rücu alacağı dışında kesin delil niteliğinde bağlayıcı güç ve nitelikçe olduğu söylenemez.Yapılacak iş, sigortalının zararını giderek tazminatını yeni veriler ve artan asgari ücret gözönünde tutularak yeniden saptamak ve saptanan zarardan; hüküm tarihine en yakın tarihte yürürlükte bulunan kat sayı ile sigortalının gelirinde yapılan artışları Sosyal Sigortalar Kurumundan sorulmak, bildirilen miktarı belirlenen zarardan indirmek, ve taleple bağlı kalmak suretiyle karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıkalan nedenlerle BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 550.00 YTL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 19.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.