Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2351 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 20303 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Sivas İş MahkemesiTARİHİ: 02/10/2006NUMARASI: 456-794Davacı, S.S.K.'lı süreleri ile çakışmayan 01.11.1986 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı; 01.11.1986-21.04.2004 tarihleri arasında S.S.K.'lı çalışmaları dışında; kalan sürelerde tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir.Mahkemece; istem gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan p. e. İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Ş. Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Yapılan incelemede; davacının Ziraat odası kaydının 03.12.1992 tarihinde başladığı; zirai arazinin bulunduğu; ziraat bankasından tarımsal kredi kullanmadığı, 20.06.1986-07.10.2002 tarihleri arasında kesintili olarak, toplam 872 gün 506 sayılı Yasa'ya tabi zorunlu sigortalılığının bulunduğu Tarım Kredi Kooperatifi; mahkemeye verdiği cevapta; davacının üyesi olmadığını belirtmiş iken 07.04.2006 tarihli Bağ-Kur sigortalılık belgesine yazdığı yazıda davacının 20.08.1988 dan itibaren üyesi olduğunun belirtildiği, davalı kurum; cevap dilekçesinde davacının sigortalılığının 01.11.1986-19.06.1987 tarihleri arasında geçerli olduğunu belirtmiş olmasına rağmen 05.05.2006 tarihli Bağ-Kur prim ekstresinde 01.11.1986 dan itibaren kesintisiz sigortalı olarak gösterildiği anlaşılmıştır.Tüm bu olgular karşısında yapılacak iş; öncelikle davacının tarım bağ-kur sigortalılığının davalı kurumca geçerli sayılan dönemlerinin kesin olarak belirlenmesi sağlandıktan sonra; uyuşmazlık konusu olan dönemde 2926 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde belirtilen kayıtların değerlendirilmesi yapılmalı; bunun içinde; Tarım Kredi Kooperatifinin cevaplarında ki çelişkide giderilerek; tüm kayıtlar birlikte değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.