MAHKEMESİ: Konya 2. İş MahkemesiTARİHİ: 05/03/2007NUMARASI: 2006/461-2007/231Davacı, 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılık başlanğıç tarihinin 15.5.1981 olduğunun ve yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 15.5.1981 tarihinden beri 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğunun ve 1.8.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığını hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece istemin reddine karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren, 1479 sayılı yasanın 24. maddesi ilk şekliyle, sigortalılığın oluşumu için, kendi ad ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesi yanında, ayrıca, kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu da aramıştır. Bu kuruluşlara kayıt tarihi ise, sigortalılığın başlangıcı yönünden, yasal karine kabul edilmiştir. 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı yasa, Bağ-Kur’lu olabilme yönünden, söz konusu 24. maddenin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu kaldırmış, sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulunun gerçekleşmesi durumunda, sigortalılığın oluşacağını yeterli görmüştür. Buna karşın, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı yasa bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğünü öngörmüş, vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda yine sigortalı sayılacaklarını kabul etmiştir. Nihayet, 22.03.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir.Davacının şahsi sicil dosyasının incelenmesinden, 4.9.1997 tarihinde kuruma verilen giriş bildirgesine istinaden, 22.3.1985 tarihi itibariyle 273060490 no ile Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, 10.6.1998 tarihinden beri devam eden vergi kaydının, 25.4.1980-31.7.2005 tarihleri arasında şoförler odasıyla 20.1.1999 tarihinden beri devam eden esnaf ve sanatkarlar odası kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda davacının dava dilekçesine eklediği ve Dairemizin geri çevirme kararına konu edilen 15.5.1981 tarihinde şoförler odasınca onaylanan belgede davacının Bağ nosunun tescile esas alınan 273060490 numarasının matbu olarak yazılı bulunduğu görülmektedir. Bu durumda Kurumun uhdesinde bulunan bu numarayı davacıya 1981 yılında verdiği ve oda tarafından da numaranın yazılı olduğu belgenin doldurularak kullanıldığı ve belge üzerinde bildirge sahibinin kayıt ve tescil belgesi beklenmeden yan taraftaki (273060490) Bağ Kur No ile prim ve keseneklerini belgede gösterilen zamanlarda ödemek zorunda olduğunun yazılı bulunduğu , Kurumca bu belgenin 1981 yılında davacıya ne surette verildiğinin açıklanamadığı ve tescilinin de aynı Bağ No üzerinden yapılmasına göre davacının bu bağ numarasını kullandığı sabit olan 15.5.1981 tarihinden itibaren o tarihte yürürlükte bulunan 2229 sayılı Yasa’ya göre de koşulları bulunduğundan davacının 15.5.1981-23..5.1985 tarihleri arasında Bağ Kur sigortalısı olduğu kabul edilerek aylık koşullarının değerlendirilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.