MAHKEMESİ : Zonguldak 2. İş MahkemesiTARİHİ : 02/10/2015NUMARASI : 2015/499-2015/742Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir..Dosya kapsamından davacının iş kazası sonucu %25,00 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu, kazanın meydana gelişinde kaçınılmazlığın %100 oranında etkili olduğu, aynı davacının aynı davalıdan, aynı kaza olayı nedeniyle Zonguldak 1. İş Mahkemesinin 2005/976 Esas sayılı dosyası ile 1,00 TL maddi tazminat ile birlikte manevi tazminat talep ettiği, anılan bu dosyada bilirkişi hesap raporu aldırıldığı, davacının zararının 104.759,50 TL olarak tespit edildiği, davacının tespit edilen bu miktara itirazı olmadığı, aksine 10.celsede davacı raporlara bir diyecekleri olmadığını beyan ettiği, ancak davacı vekilinin 11. celsede maddi tazminat taleplerinden miktarla sınırlı feragat ettiği, sonuç olarak Zonguldak 1. İş Mahkemesinin 2005/976 Esas sayılı dosyasında maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, anılan kararı yalnızca davalı tarafın temyiz ettiği, Dairemizin bu kararı manevi tazminat açısından düzelterek onadığı, 2015 yılında ise davacı tarafın temyiz incelemesine konu eldeki davayı açarak aynı olayla ilgili olarak 119.344,99 TL maddi tazminat talep ettiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Bu açıklamalardan olarak somut olayda, davacı vekilinin kesinleşen önceki dosyada aldırılan hesap raporuna yönelik olarak o dosyanın 10. celsesinde bir diyeceğimiz yoktur şeklinde beyanda bulunması üzerine, davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan, mahkemece 1,00 TL'lik feragat dikkate alınarak, kesinleşen dosyadaki 30/04/2007 tarihli hesap raporuyla belirlenen 104.758,50 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, usuli kazanılmış hak aşılarak fazlaya karar verilmesi doğru değildir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.