Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23012 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16672 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Düzce İş MahkemesiTARİHİ : 10/10/2013NUMARASI : 2009/397-2013/745Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere, temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalınının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, 23.06.2009 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.Mahkemece, davacı S.. C.. için belirlenen 137.488,09 TL maddi tazminatın, davacı B.. C.. için belirlenen 28.071,37 TL maddi tazminatın, davacı O.. C.. için belirlenen 22.780,59 TL maddi tazminatın, davacı S.. C.. için belirlenen 30.000 TL; davacı B.. C.. için belirlenen 5.000 TL; davacı O.. C.. için belirlenen 5.000 TL, davacı R.. C.. için belirlenen 30.000 TL; davacı T.. C.. için belirlenen 15.000 TL; davacı Soner Cankur 15.000 TL ve davacı Tuğba Cankurt için belirlenen 15.000 TL manevi tazminatın iş kazası tarihi olan 23/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacı R.. C.. yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin atiye bırakıldığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının veya vefatı halinde hak sahiplerinin, maddi zararının hesabında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı işyeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir. Somut olayda, hak sahiplerinin maddi zararlarını hesabında davalı işverenin davacılar murisinin 06.02.2008 tarihinde kredi başvurusunda ibraz etmesi için düzenlediği gelir durumuna ilişkin ücret pusulasında belirilen tutar esas alınarak asgari ücretin 1, 79 katı üzerinden hesaplama yapılmış ise de bu ücretin bankaca verilecek kredi limitini yükseltmek için belirtildiği, her zaman gerçek ücreti göstermediği uygulamada bilinen bir gerçek olmasına rağmen bu ücretin esas alınarak eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş, sigortalının yaşı, eğitim durumu, mesleki kıdemi ve yaptığı iş belirtilerek ilgili meslek odasından olay tarihinden müzekkerenin yazıldığı tarihe kadar emsal işçinin alabileceği aylık net ücreti her yıl için ayrı ayrı sormak, ilgili meslek kuruluşu tarafından bildirilen ücret esas alınarak maddi tazminatı yeniden hesaplatmak ve sonucuna göre diğer dalillerle birlikte değerlendirerek karar vermekten ibarettir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 06/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.