Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22859 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2346 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Marmaris 1. Asliye Hukuk İş MahkemesiTARİHİ : 09/07/2013NUMARASI : 2012/555-2013/526Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 25/11/1981 tarihinde 1 gün çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan Kurum vekili ile A.. D.. tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının sigortalılık başlangıcının 25/11/1981 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne, davacının, davalı A.. D..'e ait iş yerinde 25.11.1981 tarihinde 1 gün süreyle asgari ücretli olarak çalıştığının tespitine, karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 108. maddesinin 1. fıkrasında; "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir" hükmü düzenlenmiştir.Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa'nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa'nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa'nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 28/01/1982 varide tarihli işe giriş bildirgesi ile davacının 25/11/1981 tarihinde A.. D.. ünvanlı ve 37424 sicil numaralı işyerinde çalışmaya başladığının Kuruma bildirildiği, işyeri adresinin Adana olduğu ancak mahkeme tarafından Uşak İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak işyerinin dönem bordrosunun gönderilmesinin ve işyerinin kanun kapsamında bulunduğu tarihlerin bildirilmesinin istenildiği, Kurum tarafından A.. D.. adına işyerin kaydının bulunmadığının bildirildiği, tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.Yapılacak iş, davacının talep ettiği 25/11/1981 tarihini kapsayan dönem bordrosunu Adana İl Müdürlüğünden getirtip dönem bordrosunda davacının talep ettiği tarihte kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordoda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin davacının talep ettiği tarihte çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun ve davalı işverenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı Ayhan Dinçer'e iadesine 06/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.