Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2264 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 473 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Rize 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 03/11/2009NUMARASI: 2008/39-2009/447Davacı, davalı işveren nezdinde 01.05.1984-28.02.2005 tarihleri arası çalışmalarının 2098 sayılı Yasa kapsamında olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının sigortalılık süresine işin niteliği nazara alınarak her tam yıl için Yasanın belirlediği itibari hizmet süresinin eklenmesi istemine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın Ek 5/II maddesidir. Anılan maddeye göre, sigortalıların itibari hizmetten yararlanması için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Yasanın öngördüğü birinci koşul sigortalının Basım ve gazetecilik işyerlerinde çalışması, ikinci koşul ise; II. bendin (b.e.) alt bentlerinde belirtildiği biçimde b) fazla gürültü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerle e) tabii ışığın hiç olmadığı ve münhasıran suni ışık altında iş yapmasıdır. Başka bir anlatımla, II. bendin alt bentlerinde belirtilen işleri yaparken fiziksel dış etkenlerin ve olumsuz çalışma koşullarının da olayda ayrıca gerçekleşmesi koşuldur.Somut olayda, davacının dava konusu dönemde davalı işveren O.A.a ait ...sigorta nolu matbaa işyerindeki çalışmalarının 1.5.1984 tarihinden 31.3.1990 tarihine kadar devam ettiği, davacıya ait şahsi sigorta sicil dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacının dava konusu dönemde davalı işveren O.A.'a ait ... sigorta nolu matbaa işyerindeki çalışmaları sırasında, yüksek gürültü ve rahatsızlık verici sese maruz kaldığı ve tabii ışığın hiç olmadığı ve münhasıran suni ışık altında çalışmaktan dolayı uğradığı fiziksel zararın işçi sağlığına zararlı, öngörülen ve kabul edilebilir sınırların üzerinde olduğuna, ilişkin dosya içerisinde bulgu yoktur. Hal böyle olunca matbaada geçen çalışmalar için davacının Ek5/II maddesinin alt bentlerinin öngördüğü koşullar ile çalışıp çalışmadığı, çalıştığı bölümlerde rahatsızlık verici etkilere maruz kalınıp kalınmadığı, maruz kalınıyorsa bunların işçi sağlığı açısından tehlike oluşturacak değerde, öngörülen ve kabul edilebilir sınırların üzerinde olup olmadığının mahallinde ölçümleme yapılarak belirlenmesi gerektiği açıktır. Bu hususun belirlenmesi için mahallinde kesif yapılarak, doktor, kimyager ve hukukçu bilirkişilerden oluşan heyetten rapor alınmalıdır. Mahallen yapılan bu belirleme sırasında yüksek gürültü ve ses ile suni ışığın çalışanları nasıl etkilediği belirlenmeli ve giderek sigortalının varsa insan sağlığına zararlı ve kabul edilebilir sınırların üzerindeki yüksek sesle ve tabii ışık olmaksızın suni ışık altında maruz kaldığı çalışma dönemi hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde belirlenmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davalı işyeri için düzenlenen ve Ek 5/II maddesinin alt bentlerinin öngördüğü koşulların oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmadan soyut ifadelere dayalı olarak oluşturulan yetersiz bilirkişi raporunun karara esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.