Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 226 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2287 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde çalıştığının tespitiyle, özlük haklarının iadesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDava, davacının davalı Kurumca geçerli kabul edilmeyen, davalı ... adına kayıtlı 1180020.35 sicil numaları işyerindeki çalışmalarının tespiti ve doğum sebebiyle elde ettiği özlük haklarının iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı ...'a ait... s.s. Numaları işyerinde 11/07/2007 - 01/03/2008 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 177 gün çalıştığının tespitine, davalı kurumca re'sen iptal işleminin iptaline, 50 TL doğum yardımı ve 734,76 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı ...'un davalı ...'un gelini olduğu, davalıya ait 1180020.35 sicil numaralı işyerinden 11/07/2007 - 01/03/2008 tarihleri arasında 177 gün sigortalı çalışmasının bildirildiği, 19/11/2007 tarihinde doğum yaptığı , davacının imzas??nı taşıyan "Kadın Analık Beyan Formu"nda davacının işyeri adresini, telefon numarısını ve işe giriş tarihini bilmediğini, adına prim yatırıldığını ve ücret almadığını beyan ettiği, bunun üzerine.... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kontrol Memurluğu'nun yapılan denemit sonucu düzenlediği, 16/09/2008 tarihli raporda davacının ...'a ait işyerinde fiili olarak çalıştığına dair kuvvetli ve inandırıcı delile ulaşılamadığından, 11/07/2007 tarihli işe giriş bildirgesinin ve 2007/7, 8, 9, 10, 11. aylarda beyan edilen çalışmalarının iptali gerektiğinin bildirildiği; mahkemece fiili çalışmanın varlığı usulünce araştırılmadan uyuşmazlık konusu dönemde çalışması bulunan bordro tanıkları ya da kayıtlara geçmiş komşu işyeri sahibi veya çalışanı oldukları belli olmayan tanıkların beyanı ile yetinilerek sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.Yapılacak iş, davacının ne zaman evlendiğini araştırmak, "Kadın Analık Beyan Formu"nda davacının işyerinde çalıştığının beyan ettiği kişilerin ve uyuşmazlık konusu dönemde çalışması bulunan bordro tanıklarının kayıtlara geçmiş komşu işyeri sahibi veya çalışanı olan kişilerin, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve böylece gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece tüm bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilme ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.