Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2253 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1145 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Burdur İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 05/12/2008NUMARASI: 2008/101-2008/182Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddeleri gereğince açılan istihkak davasına ilişkindir.Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden Burdur 1. İcra Müdürlüğü’nün 2008/1820 Takip sayılı dosyası ile 3.4.2008 tarihinde alacaklısı G.Asansör Limited Şirketi, borçlusu A. Limited Şirketi, olan 20.000,00 TL asıl alacak için takip başlatıldığı, alacaklının borçlu şirketin üçüncü kişilerdeki doğmuş ve doğacak istihkak alacaklarının haczini talep etmesi üzerine İcra Müdürlüğünce ilgili kurumlara İİK 89/1 e kaim olmak üzere haciz müzekkeresi gönderildiği, adi ortaklığın hakedişlerine haciz konulmuş olduğu, davacı D.İnşaat Limited Şirketi ile borçlu A.İn??aat Kollektif Şirketinin Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünün yaptıracağı öğrenci yurdu inşaatına teklif vermek için noter senediyle 16.8.2007 tarihinde iş ortaklığı beyannamesi düzenleyerek adi ortaklık kurdukları, 20.6.2008 tarihli Defterdarlık yazısında D. İnşaat Limited Şirketi ile A.İnşaat Kollektif Şirketi ortaklığının hakedişinden sözkonusu icra borcunun kesilerek saymanlık emanetinde bekletildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.Borçlar Kanunu'nun 522. ve 523. maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak şirkette iştirak hakkına sahip olduğundan ortağın kişisel alacaklıları borçlu ortağın şirketteki kar payını İİK'nun 89. maddesine göre haczettirebilirler. Ayrıca adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün bulunmaktadır. Somut olayda adi ortaklığın hakedişten alacağı miktar üzerine haciz konulduğundan davacı 3. kişinin ortaklık alacağına konulan haczin kaldırılması isteği haklı bulunmasına karşın mahkemece davanın kabulü yerine, reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.