Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22462 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4689 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Mut Asliye Hukuk İş MahkemesiTARİHİ : 10/12/2013NUMARASI : 2013/34-2013/833Davacı, 01/03/1997 tarihinde başlayan ve Kurumca iptal edilen 14 yıl 3 aylık Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının 01/03/1997 tarihinde başlayan ve Kurumca iptal edilen 14 yıl 3 aylık tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının 15/06/1994 tarihinden itibaren tarım Bağ-kur sigortalısı sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı HMK 297 maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.Diğer taraftan, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.Öte yandan HMK 26.maddesi gereğince hakim, kural olarak iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına hüküm veremez. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının Haziran/1994 tarihli prim kesintisi dikkate alınarak Kurum tarafından 01/03/1997 tarihi itibariyle resen tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, ancak tevkifattaki bilgilerin davacının kimlik bilgileriyle örtüşmemesi üzerine sigortalılığın iptal edildiği, Haziran/1994 tarihli prim kesintisinin davacıya ait olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda, davacı 01/03/1997 tarihinden itibaren talepte bulunduğu halde, talep aşılarak 15/06/1994 tarihinden itibaren hüküm kurulması ve hüküm altına alınan sigortalılık sürelerinin açıkça belirilmemesi hükmün infazında tereddüt yaratacak mahiyette olup bozma nedenidir.Yapılacak iş, öncelikle davacıya talebi açıklattırılarak hangi dönemi veya dönemleri talep ettiğini belirlemek, Kurumdan, hangi tarihler arasındaki sigortalılık sürelerinin iptal edildiğini sormak ve hüküm altına alınan dönemler açıkça belirtilerek infazda tereddüt yaratmayacak biçimde karar vermekten ibarettir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 03/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.