MAHKEMESİ: Konya 4. İş MahkemesiTARİHİ : 14/10/2014NUMARASI : 2012/17-2014/371 Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.06.1982 olduğunun ve yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine, aksi yöndeki kurum işlemininin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, Dava, davacının 01.06.1982 tarihinin sigortalılık başlangıcı kabul edilerek tahsis talep tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile, hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de, eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 02.01.1965 doğumlu davacı adına dava dışı 44268 işyeri numaralı Arslan Kaporta tarafından düzenlenen 01.06.1982 tarihli çırak işe giriş bildirgesinin 16.07.1982 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal ettiği, dönem bordrosunun alındığı ancak bu bordroların çıraklara özgü düzenlendiği ve sadece davacının isminin bulunduğu, tanık dinlenildiği ancak ifadeleri hükme dayanak alınan ve çalışmayı doğrulayan davacı tanıkları, davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanları veya işyeri sahipleri olup olmadığı hususlarının tanıkların beyanlarına dayalı olup, bu yönde araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; mahkemece nizalı döneme ait çıraklara özgü dönem bordroları dışındaki bordrolar davalı Kurumdan celp edilip, uyuşmazlık konusu dönemin tamamında çalışmış bordro tanıklarını tespit ederek dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek, gerekirse dinlenen tanıkların hizmet cetvelleri alınarak nizalı dönemde komşu işyerlerinde çalışmalarının olup olmadığı tespit edilip, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermek ve çıkacak sonuca göre yaşlılık aylığı şartlarını değerlendirmekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,09.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.