İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Ordu İş MahkemesiTARİHİ : 02/07/2015NUMARASI : 2015/148-2015/386Davacı, davalı kurumun 21/05/2007 tarih ile 28/02/2011 tarihleri arasındaki Bağ-Kur sigortalılığının iptal etmesini bu şekilde mükerrerliğin giderilmesine yaşlılık aylığının başvuru tarihinden itibaren bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının 21.05.2007 – 28.02.2011 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamındaki sigortalılığının iptali ile davacının bu tarihler arasında 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/a maddesi) kapsamındaki sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti ve 30.11.2011 tarihi itibari ile davacıya yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece; Dairemizin 10.02.2015 tarih, 2014/3365 E. – 2015/2084 K. sayılı ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda; Mahkemece 11/12/2013 tarih, 2012/541 E. - 2013/483 K. sayılı ilam ile, “davanın kısmen kabulü ile; 21.05.2007 - 07.11.2007 tarihleri arasındaki dönemde çakışma olmadığından, bu dönem yönünden davacının 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamında sigortalı olduğunun ve prim ödenmesi gerektiğinin tespitine, 01.10.2008 – 28.02.2011 tarihleri arasındaki dönemde 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamındaki sigortalılığının iptali ile 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/a maddesi) kapsamında sigortalı olduğunun tespitine, yaşlılık aylığı talebinin davalı Kurumca değerlendirilmesine” karar verildiği, bu kararın Dairemizin 10.02.2015 tarih, 2014/3365 E. – 2015/2084 K. sayılı ilamı ile, “davacının, vergi kaydı, oda kaydı ve sicil kaydına göre çakışan dönemde 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamındaki sigortalılığının 21.05.2007 tarihinde başladığı, prim borçlarından dolayı 5510 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca 31.01.2001 tarihinde durdurulan bu sigortalılığı ile ilgili olarak davacının 6111 sayılı Yasadan yararlanarak prim borcunu tamamen ödediği, buna göre davacının vergi kaydının devam ettiği 13.09.2010 tarihinde kadar 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamındaki sigortalılık şartlarını taşıdığı, davacının çakışan dönemde ilk önce (21.05.2007 tarihinde) başlayan sigortalılığı 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamında sigortalılık olup, 506 sayılı Yasa'ya (5510 sayılı Yasa 4/a maddesine) tabi sigortalı çalışmasının ise 08.11.2007 tarihinde başladığı, buna göre davacının, çakışan dönem olan 08.11.2007 – 13.09.2010 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamında sigortalı sayılmasına ilişkin kurum işleminin yerinde olduğu, ayrıca davacının yaşlılık aylığı talebine ilişkin davanın esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek” hükmün bozulduğu, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Bozma kararına uyma usulü kazanılmış hak doğurur ise de, usulü kazanılmış hakkı ortadan kaldıran yeni bir içtihadı birleştirme kararının çıkması, geçmişe etkili yeni bir yasanın yürürlüğe girmesi, usulü kazanılmış hak gereğince uygulanması gereken yasa hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptali, maddi hataya dayalı bir bozma kararına uyma gibi durumlar usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine engel olur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2004/21-298 E. 2004/252 K., 2003/11-277 E. 2003/295 K., 2006/15-275 E. 2006/366 K., 2001/2-430 E. 2001/ 432 K., 2006/4- 519 E. 2006/ 527 K. no’lu kararları da bu yöndedir.Yargılama esnasında; “04.04.2015 tarihli 6645 sayılı Kanunun 56. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen ve 23.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 63. maddede kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları hâlinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez. Sigortalılıkları durdurulanlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin sigortalılıkları bu maddenin yayım tarihini takip eden aybaşı itibarıyla yeniden başlatılır." şeklinde düzenleme getirilmiştir.O halde, yargılama tamamlanmadan 23.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren ve davacı lehine düzenleme içeren 6645 sayılı Yasanın 56. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 63. madde karşısında, Dairemizin 10.02.2015 tarih, 2014/3365 E. – 2015/2084 K. sayılı bozma kararı davalı Kurum açısından usulü kazanılmış hak teşkil etmez. Davacının durumunun belirtilen yasa maddesine göre yeniden değerlendirilmesi gerekir. Yapılacak iş; a)Uyuşmazlık konusunun 21.05.2007 – 28.02.2011 tarihleri arası sigortalılık sürelerine ilişkin olduğu gözetilerek davacının 1479 sayılı Yasaya (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) tabi sigortalılığa ilişkin olarak yaptığı prim ödemelerinin karşıladığı sigortalılık süresi belirlenerek, 30.04.2015 tarihi itibarı ile 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunup bulunmadığını belirlemek, b)Var ise sigortalılığı o tarih itibariyle durdurmak ve bu tarihten sonraki 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/a maddesi) kapsamındaki sigortalılığa geçerlilik tanımak, c)Uyuşmazlık konusu süreler için geçici 63. maddenin uygulama koşulları yok ise; davacının, çakışan dönem olan 08.11.2007 – 13.09.2010 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamında sigortalı sayılmasına ilişkin kurum işlemi yerinde olduğunu kabul etmek, d)Belirlenen duruma göre yaşlılık aylığı şartlarının tamam olup olmadığını belirlemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.