Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21869 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2143 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: İstanbul 4. İş MahkemesiTARİHİ: 20/12/2006NUMARASI: 2004/68-2006/1023Davacı, davalı işveren nezdinde 1.6.2000 - 25.11.2003 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, 01.06.2000-25.11.2003 tarihleri arasında davalılardan işverene ait lokanta işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kurum’a kayıt ve tescil edilmeyen hizmetlerin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, istek tanık sözlerine dayanılarak kısmen kabul edilmiştir. Oysa, ifadeleri hükme dayanak alınan tanıklar davacı ile birlikte çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler olmadığı gibi, komşu işyerlerinin kayıtlarına geçmiş kimseler de değildir. Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olaylara dayanmamakta, soyut düzeyde kalmaktadır.Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icap ettiği dairemizin giderek Yargıtay’??n içtihadı gereğidir. Somut olayda, davacının çalıştığı iddia edilen işyerinden Sosyal Sigortalar Kurumu’na verilen dönem bordrolarında sadece davalı işverenin eşinin ismi mevcut olup, başkaca davacı ile birlikte çalışan bordro tanığı bulunmamaktadır. Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde tutularak, davacının tesbitini istediği tarihlerde çalıştığını iddia ettiği işyerine komşu olan işyerlerini belediye, emniyet veya jandarma vasıtasıyla saptamak, saptanan bu işyerlerinin kayıtlarına geçmiş kişilerin, başka bir anlatımla, Bağ-kur’da, Sosyal Sigortalar Kurumu’nda veya diğer sosyal güvenlik kuruluşlarında kayıtları olan komşu işyeri sahiplerinin veya çalışanlarının bilgilerine başvurulmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, temyiz eden davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davalı işverene iadesi 06.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.