Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21853 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12562 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ: Samsun 2. İş MahkemesiTARİHİ : 07/04/2015NUMARASI : 2014/502-2015/137Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının 17.03.1987-23.12.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamda yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına 14.02.1994 ile 01.05.2008 tarihleri arasında davalı işverene ait 1001197, 5267,1036130 sicil numaralı işyerlerinden kesintili olarak hizmet bildirildiği,dönem bodrolarının dosyada bulunduğu,bordro tanıklarının dinlendiği,ancak davacının 1994 yılı öncesi çalışmalarına ilişkin mahkemece yeterli araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, 5267 sicil numaralı E.. A.. işyerinin hangi tarihte kanun kapsamına alındığını kurumdan sormak, davalıya ait işyerinin ve şubelerinin hangi tarihte faaliyete geçtiğini SGK 'dan ve vergi dairesinden sorarak belirlemek,bordro tanıklarının beyanları 1994 yılı öncesini aydınlatmak bakımından yeterli olmadığından dönem bordrolarında 1987-1994 yılları arasında kayıtlı olan davacı ile aynı şubede çalışmış tanıkları tespit ederek bunların bilgilerine başvurmak, uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan E.. A..'ya iadesine, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.