Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2185 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23566 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Çorlu 1. İş MahkemesiTARİHİ : 04/10/2012NUMARASI : 2010/432-2012/841Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı işveren vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A RDava, prime esas kazancın tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne,davalı SGK aleyhine açılan davanın husumetten reddine hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Uyuşmazlık, somut olayda ücret olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı ve davalı olarak gösterilen SGK Başkanlığının taraf sıfatı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.Davacı işçi, davalı işyerinde nitelikli işçi (Makine atölye ustabaşı-kalıpçı ustabaşı) olarak çalıştığını ileri sürmektedir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden;davacının 2.2.2001-2.9.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde sigortalı çalışmalarının bulunduğu,2008/5.,6., ve 7. aylar dışındaki diğer aylara ait asgari ücret üzerinden imzalı ücret bodrolarının bulunduğu,2005 yılı 5. ve 6. aylarda asgari ücretten fazla,diğer aylarda ise asgari ücret üzerinden kuruma bildirim yapıldığı anlaşılmaktadır.Prime esas kazancın tespiti istemini içeren bu tür davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği, Yargıtayın ve giderek Dairemizin yerleşmiş ictihadı gereğidir. 506 sayılı Yasa'nın 77. madde 1. fıkrasında prim hesabında gözönünde tutulacak kazançlar belirtilmiş, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 80.maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir.Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 77/1. ve 79/10. maddesi olan bu tür davalarda, hizmetleri Kuruma bildirilen davacının aldığını iddia ettiği ücret konusu üzerinde durulmalı bildirilen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıç sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu m.288 de yazılı sınırları aşanücret alma iddialarında yazılı delil aranmalı bu sınırlar altında kalan ücret alma iddialarında ücret miktarları tanıklardan sorulmalı 506 sayılı Kanun madde 3 B ve D de olduğu gibi ücretin sigortalı sayılmanın koşulu olan durumlarda ücret alma olgusunun var olup olmadığı özellikle saptanmalıdır. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı gözönünde tutulmalıdır.Kabule göre ; S.. B..nın, bu tür davalarda işverenle birlikte zorunlu-yasal hasım olmasına rağmen davanın,davalı SGK Başkanlığı yönünden husumetten reddine karar verilmesi doğru değildir.Yapılacak iş,öncelikle sözü edilen ücret bordroları ile varsa tüm bordrolar getirtilerek, imzası davacıya ait olan bordrolardaki işveren tarafından bildirilen miktar üzerinden ücret aldığı iddiasının ancak delil başlangıcı sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge ile ispatlanabileceği hususu dikkate alınmalı, davacı tarafından bu nitelikte bir belge sunulamaması halinde işveren tarafından kuruma bildirilen miktarda ücret aldığının kabulü ile, davacının imzasının bulunmadığı ve ücret bordrosu verilmeyen dönemlerde imzalı ücret bordrosunda geçerli olan ücretin asgari ücrete oranlanarak, davacının aldığı ücretin, asgari ücretin kaç katı olduğu hususu belirlenmeli ve talep edilen dönemdeki ücretleri bu miktar üzerinden hesaplamak sureti ile sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı şirketin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı işverene iadesine, 13.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.