MAHKEMESİ: İstanbul 21. İş MahkemesiTARİHİ : 11/11/2014NUMARASI : 2013/221-2014/665Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 25/04/2001-15/12/2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının 25.04.2001 ile 15.12.2006 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01.12.2002-28.01.2003 ve 09.08.2003-26.10.2003 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına 19.06.2002, 29.01.2003 ve 27.10.2003 tarihli işe giriş bildirgelerinin İ.. K.. unvanlı 1018021 sicil numaralı davalı işyerinden kuruma intikal ettiği, davacının 19.06.2002 ile 10.08.2004 arasındaki hizmetlerinin giriş çıkışlarla kesintili olarak bildirildiği, dönem bordrolarının dosyada bulunduğu, bir kısım bordro tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, dönem bordolarında adı geçen ve mahkemece daha önce dinlenilmeyen kişiler arasından resen uyuşmazlık konusu dönemi kapsar şekilde çalışması olanları tespit ederek bunların bilgilerine başvurmak, davacı tarafından sunulan 14.12.2006 tarihli vizite kağıdının doğruluğunu araştırmak ve buna göre değerlendirmek gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı'ya ve davalılardan İ.. K..'e iadesine 07/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.