MAHKEMESİ: Kastamonu İş MahkemesiTARİHİ: 05/12/2006NUMARASI: 2006/11-2006/120Davacı, 20.04.1982-14.12.1982 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun yaşlılık aylığın bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Bağ-Kur’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Dava davacının 20.04.1982-14.12.1984 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya göre Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 29.12.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsisi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 09.10.1979 tarihli giriş bildirgesi üzerine davalı kurumca 15.09.1979 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olarak kayıt ve tescil edildiği, davacının 15.09.1979 ve 13.12.1984 tarihlerinden itibaren iki farklı Esnaf Odası kaydının devam ettiği, 27.12.1995 tarihinden itibaren Esnaf Sicil kaydının bulunduğu, 14.12.1984-30.04.1992 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, prim ödemelerinin belli olmadığı ve araştırılmadığı, davalı kurumca 20.04.1982-14.12.1984 tarihleri arasında vergi kaydının bulunmadığı gerekçesi ile davacının bu döneme ilişkin sigortalılığı iptal edilerek 25 yıl primi ödenmiş sigortalılık süresi bulunmadığından yaşlılık aylığı tahsis talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür. 20.04.1982 tarihinde yapılan değişiklik, değişiklikten önceki mevzuatın öngördüğü koşulları taşıyan sigortalıların, sigortalılıklarına son vermemekte değişikliğin yürürlüğe girdiği 20.04.1982 tarihinde Bağ-Kur’a kayıt ve tescil edilecekler için yeni düzenlemeler getirmektedir. Tersinin kabulü kazanılmış hakları ortadan kaldırmak olur ki, bu durumun kabulüne yasaca ve hukukça olanak olmadığı ortadadır. Kaldı ki 2654 sayılı Yasa’nın 6. maddesi 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde yapılan değişiklikle vergi mükellefi olmayan vergiden muaf olanlardan, kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olanlarında zorunlu Bağ-kur sigortalısı sayılacağı açıktır. Davacının meslek kuruluş kaydı esas alınarak 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi uyarınca Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, yasadaki koşulları taşıması nedeniyle sigortalı sayılan davacının, 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde, 2654 sayılı Yasa’nın 6. maddesi ile yapılan değişiklik ile kazanılmış Bağ-Kur sigortalılığının etkilenmeyeceği ortadadır. Bu duruma göre davacının 20.04.1982-14.12.1984 tarihleri arasındaki dönemde 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-kur sigortalısı sayılması gerektiği söz götürmez. Yargıtay H.G.K.’nun 2001/21-420-430 E.K.sayılı kararında da bu husus açıkça belirtilmiştir.Yukarıdaki açıklamalar itibariyle davacı 4.6.1956.doğumlu ve 15.09.1979-29.12.2004 tarihleri arasında 25 yıl 3 ay 14 günlük Bağ-kur sigortalısı olduğundan yasanın aradığı sigortalılık süresi ve yaş koşulunun oluştuğu geriye 1479 sayılı Yasa’nın 35/a maddesinde belirtilen “talepte bulunulan tarihte prim ve her türlü borçların ödenmiş olması” koşulunun kaldığı görülmektedir. Mahkemece, davacının yaşlılık aylığı talep tarihi itibariyle prim borcunun bulunup bulunmadığının tespit edilerek, borcu bulunmadığı taktirde talep tarihini takip eden ay başından aylık bağlanmasına, borcunun bulunduğunun anlaşılması halinde ise davacı tarafa mehil verilip borcun ödenmesi durumunda ödemeyi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanmasına karar verilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.