Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21812 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3563 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İş MahkemesiTARİHİ : 16/12/2014NUMARASI : 2013/89-2014/473Davacı, aylık kesme işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının maluliyet aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Yüksek Sağlık Kurulu'nun 07.12.2012 tarihli raporunda davacının mevcut hastalık ve arızalarına göre Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde çalışma gücünün % 60'ını kaybetmemiş olduğundan malul sayılamayacağına karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu'nun 08.08.2014 tarihli raporunda, 03.08.2013 gün ve 28727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Ek-1 Arıza Hastalık Listesi, A-7/d fıkrasına göre beden çalışma gücünün en az %60'ını kaybetmiş olduğunun, malul sayılması gerektiğinin tespit edildiği, davalı Kurumdan davacının şahsi sicil dosyasının getirtilmediği, davacıya hangi tarihten itibaren maluliyet aylığı bağlandığı, hangi tarihten itibaren aylığının kesilmesine karar verildiğinin araştırılmadığı, buna dair Kurum işlemlerinin istenmediği anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesi ise "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca karara bağlanır." şeklinde düzenlenmiştir. Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu'nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu'nu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu'na giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir. Somut olayda; davacının maluliyet aylığına ilişkin şahsi sicil dosyası davalı Kurumdan getirtilmeden, davacıya hangi tarihten itibaren maluliyet aylığı bağlandığı, aylığın hangi tarihte kesilmesine karar verildiği araştırılmadan, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun kararı arasında çelişki bulunmasına rağmen, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan alınacak rapor ile çelişkinin giderilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmadan karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş; davacının maluliyet aylığına ilişkin şahsi sicil dosyasını davalı Kurumdan istemek, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararı ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun kararı arasında çelişki bulunduğu anlaşıldığından davacının maluliyeti ve maluliyetinin başlangıç tarihi konusunda Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan çelişkiyi gidermek için rapor almak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.