MAHKEMESİ: Malatya İş MahkemesiTARİHİ: 06/06/2006NUMARASI: 187-230Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılarda E.A.vekili ve E.D. tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacı işçinin iş kazası sonucu sürekli işgöremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindirMahkemece; Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet kararında hükme esas alınan kusur raporu kabul ederek sonuca gidilmiştir.Borçlar Kanunu'nun 53.maddesine göre, Ceza Mahkemesinden verilen mahkumiyet kararı maddi anlamda bağlayıcı ise de, kusur dağılımı yönünden hukuk hakimini bağlamaz.Olay iş kazası olup, iş hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bu bakımdan insan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunun'nun 77.maddesinin açık buyruğudur. İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. Hal böyle olunca, ceza davasındaki kusur raporunun hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez. Yapılacak iş, dava konusu Trafik-İş konusunda işgüvenliği uzmanı olan bilirkişilerden kusura ilişkin bilirkişi raporu alınarak olayı hiç bir tereddüde yer bırakmayacak açıklıkta aydınlatarak sonuca varmaktır.Mahkemece, yukarda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin ve ceza mahkemesince alınan kusur raporunun hukuk hakimini bağlamayacağı düşünülmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 19.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.