MAHKEMESİ: İzmir 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/12/2006NUMARASI: 2006/504-2006/1001 Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık 3.kişinin İİK.’nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davası ile alacaklının İİK.’nun 97/17.maddesine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali davasıdır.Mahkemece davacı 3.kişinin istihkak davasının kabulü ile karşı tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiştir.Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının İİK’nun ‘nun 78.ve müteakip maddeleri uyarınca borçlunun hak,alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı vardır.İcra Müdürlüğü'nce borçlu adına kayıtlı olan 351600058 nolu su ürünleri ruhsat tezkeresine kayıtlı olduğu gemiden bağımsız olarak 25.05.2006 tarihinde haciz konulmuştur.Bağlı olduğu balıkçı teknesinden soyutlanarak ayrı bir ticari hak konusu olmayan ve cebri icra açısından haczi ve açık artırma yoluyla satışı mümkün bulunmayan su ürünleri ruhsat tezkeresine konulan haciz geçerli değildir. Davacı tekne üzerine konulan haczin de kaldırılmasını istemiş ise de, İzmir Liman Başkanlığı Gemi Sicil Dairesinin İcra Müdürlüğü'ne gönderdiği 26.5.2006 tarihli yazıda sicil kayıtlarında borçlu adına kayıtlı tekne bulunamadığından haciz şerhi işlenemediği bildirilmiştir. Açılan istihkak davasının esasına girilebilmesi diğer söyleyişle dinlenebilmesi için hukuken geçerli bir haczin bulunması dava koşuludur. Haciz geçerli olmadığından davacı 3.kişinin ve karşılık tasarrufun iptali davasının dava koşulu yokluğundan reddi gerekirken aksine düşüncelerle 3.kişinin açtığı davanın kabulu ile alacaklının açtığı tasarrufun iptali davasının esastan reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde, davalı karşı davacı (alacaklı)’nın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı karşı davacı (alacaklı)’ya iadesine, 17.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.