Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21452 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1354 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Antalya 1. İş MahkemesiTARİHİ : 10/11/2014NUMARASI : 2014/27-2014/521Davacı, meskeniyet iddiasının kabulüne, Kurum tarafından evinin üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, SGK tarafından 6183 sayılı Yasaya göre yapılan takipte, haline münasip evinin haczedildiği gerekçesi ile meskeniyet iddiasının kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile varılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Yasanın 70. maddesine göre, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İş mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan, ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Mahkemece, öncelikle davacı üzerine kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığı tapu sicil müdürlüğünden sorulmak sureti ile tespit etmek, bilirkişi raporunda sadece Antalya ili Muratpaşa ilçesi baz alınarak araştırma yapılması hatalı olduğundan içinde emlakçılık yapan kişilerin bulunduğu bilirkişilerden rapor alınarak, borçlunun taşınmazın bulunduğu Antalya il merkezi ve merkeze yakın diğer belde ve ilçelerde dikkate alınarak davacının buralardaki mütevazi bir semtte haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kabule göre de; davalı SGK harçtan muaf olduğu halde davacı tarafından yapılan harç giderlerinin yargılama giderlerine dahil edilmek suretiyle davalı Kurumdan alınmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.